Bir dönem, sinema görünce ardını dönüp kaçan bu kesimi salonlara çeken neydi?
Bu heyecanın, dalgalanmanın sebebi Yalnız Değilsiniz adlı bir filmdi ve o film, başörtüsü ile üniversitelere sokulmayan, sözüm ona 'laik' kesimlerce horlanan genç kızların dramını konu alıyordu.
(Masal değil, gerçek... Yakın geçmişte Üniversitelerdeki başörtüsü yasağına karşı meydanlarda sessiz sedasız oturma eylemi yapan genç kızların saçlarından sürüklenip kenara savruluşuna şahit olduk.)
İşte böyle bir ortamda, başörtülülere, 'Yalnız Değilsiniz' diyen cesur bir ses yükseliyordu sinema salonlarından...
Ama ortada bir tuhaflık vardı; böylesi bir film, neden müstehcen / pornografik filmlerin gösterildiği ucube salonlarda kendine yer buluyordu?
Sonradan öğrenecektik ki filmin önünü kesmek isteyenler, salon sahiplerini yakıp yıkmakla, öldürmekle tehdit ettikleri için Yalnız Değilsiniz gösterilecek salon bulamıyor, yapımcı şirket de çareyi kıyıda köşede kalmış bu kötü namlı, köhne salonlarda göstermekte bulunuyordu.
Ama ne maceralarla... Söz konusu 'pis' salonlar, bu 'İslami film' için bidonlar dolusu çamaşır sularıyla, deterjanlarla baştan aşağı yıkanıyor adeta kırklanır gibi aklanıp paklanıyordu.
O yıllarda 'İslamcı', 'dinci' diye taşlanan bu tür filmlerde oynatacak oyuncu bulmak da kolay iş değildi hani! Nitekim Yalnız Değilsiniz için Metin Serezli devreye girecek, 'korkmayın, ekmek parasıdır' diyerek oyuncuları cesaretlendirecek, mesela, başrol oyuncularından Murat Soydan, filme bu şekilde dâhil olacaktı.
Filmin yönetmeni Mesut Uçakan ve senaristi (aynı zamanda romanın yazarı) Üstün İnanç ile tanışmamız işte bir ortama denk düşer.
Devamı: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/bedir-acar/ask-olsun-ustun-inanc/haber-1448069
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.