Bu konuşmalarımız gündelik siyaset, uygulamalar, spor, ekonomi. Bu konuşmalar arasında nadiren de şiirin konuşuluyor olması düşüncesi kültür-sanat- düşünceye dair bir hareketi barındırdığı için bende bir umudun yeşermesine neden oluyor.
Şiir üzerine konuşmak, neyi gerektirir. Buradan bir başlangıç ile konuşmamıza devam etmek istiyorum. Neden şiiri konuşmalıyız? Konuşma ekseriyetle kaybedilen bir şeyin ardından tutulan yas olarak mı görülüyor? Konuşmalarımızın odağına şiiri yerleştirmemiz bizlerde ne gibi ufuklar açacak?
Günümüz şiirinin konuşulmasını sağlamak şiire ne gibi katkılar sunacak. Bunu son 2010-2024 yılları arasında dergilerde yayınlanan şiirleri dâhil ederek, takip edebildiğiniz kadarıyla şiirin geçmiş – şimdi- geleceğe dair durumunun bir resmini ortaya koymak mümkün müdür? Şiir üzerine konuşmak neyi değiştirir, şiir bilmeyen ekonomistlerin, politika uzmanlarının, askerlerin ve de nalburların, manavların, simsarların, overlokçuların şiir bilmesi ve şiir konuşması bu dünyada neyi değiştirebilir?
"Tanınmış bir can sıkıntısıyız burada bir/atı bekliyoruz/Elbet bir gün çıkar karşımıza bir gün/mutlaka çıkar/Oturup loş salonlarda ona sövüyoruz işimiz bu/Ama hep aynı hayal kırıklığı usandık artık/Gözlerimiz de dalıyor son düzlükteyiz/Bizimki rahvan bir yalnızlık"[1] diyen şair, dünyadaki sıkı canlılık ile yalnızlığı bir potada birleştirip içindeki hali şiir ile özgün bir biçimde böyle özetliyor. Aynı isek insanlarla o zaman neden bu kadar çok acı var?[2] Şiir bir tür onarma biçimi olarak mı görülüyor?
Devamı:https://www.kitaphaber.com.tr/turk-edebiyatinda-siirin-dunu-bu-gunu-yarini-sohbetler-v-k6425.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.