Yazarın düşünce dünyasının, türler arasında bir çeşitlilik yaşaması herhâlde görülmüş bir şey değil. Ama bazı yazarların türler arasında güçlenip zayıflayışı da ayan beyan ortada.
Tarık Buğra, romanlarında sanki en lüzumsuz teferruatları dahi inşa etmeye çalıştığı büyük bir dekorun gerekli bir parçası olarak kullanmış gibi düşünmemize sebep olur. Muhakkak ki bu, anlatımın gücünden ve yazarın titizliğinden ileri geliyor. Fakat aynı durumu şimdiye dek gazete-dergi yazılarında göremedim Buğra’nın.
Tarık Buğra’nın gazete yazılarını tek cilt altında toplayan birkaç eserden biri olan “Bu Çağın Adı”, bir süre önce okuduğum “Düşman Kazanmak Sanatı”ndan çok da farklı değil. Kısa, ifade olarak dikkatliyse de hacim açısından iddiasız, biraz muzip ve az da ters köşe gazete fıkraları. Umumiyetle politika dâhilinde ve kriz zamanlarında kaleme alınmış köşe yazıları bunlar; ancak ekleyelim: Yazılar bir araya getirilirken tematik bir ayrıma gidilmeyip politika yanında sosyal meselelere de eğilenlerin aynı cilt altında toplanması, Akşehirli büyük romancının dünya idealine dair parçaları daha rahat birleştirmemizi sağlıyor.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18095/bir-yirmi-dort-saat-lutfen-politikasiz-olsun.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.