Pek tumturaklı kitap tahlili teşebbüsüme, bu işe memur kılındığım hissiyatının bir takım sonuçlarıyla yüzleştiğimi itiraf ederek başlayayım. Keza Mustafa Kutlu’nun meşhur Sır kitabının kapağını kapattığımda doğrudan bir eleştiri yazısı kaleme almak niyetindeydim. Dahası, kitabın 2000’li yılların başlarında kültürel iktidarın hegemonyasına bir başkaldırı olarak yazıldığını sanıyordum. Akabinde, metne dair yazılanlara baktığımda, halen şaşkınlıkla izlediğim geniş bir tahlil külliyatıyla karşılaştım. Metnin ilk baskısını bundan 35 yıl evvel yaptığını fark ettiğimde ise, bazı taşlar yerine oturmakla birlikte, sözünü ettiğim memuriyetten istifa etmek mecburiyetini de hissettim. Akademinin bilgiç beyni, ‘Edebi Tenkit ve Kötü Niyet’ başlıklı bir tez üretti mi bilmem ama metne dair okuduğum buğulu anlatılar kitaba bakışımı ciddi anlamda etkiledi. Demek ki insan, eleştirdiği şeye dönüşmeden mecburiyet ile memuriyetin ayrımına varamıyormuş. Son tahlilde, Sır’ın bende oluşturduğu tedailerden hareketle, siyasi ve psikolojik bir çözümleye doğru yöneldim. Gayretli okura şimdiden medyunu şükranım.
Bilhassa dergicilik ve maarif yönüyle, İslamcı-muhafazakâr okurların umumiyetle bir “ağabey” kabul ettiği Kutlu, edebiyattan, hususen hikâyecilikten bağımsız olarak, ümmet ve millet cehdiyle de kıymeti haiz bir şahsiyet. Bilahare, Mustafa Kutlu’yu anlatmak, kıymetli edebiyat arkeoloğumuz Beşir Ayvazoğlu hocanın ifadesiyle, “Mahrumiyetlerle yüklü çocuklarını çok partili döneme geçişin ve değişimin sancılarını iliklerinde hissederek, gençliklerini ise 1970’lerin kaotik ortamında pişerek yaşamış bir aydın neslinin dramatik macerasını anlatmak” demektir. Akabinde 80 darbesini harlayan istibdat rejiminin ideolojik kampları kabuğuna çekilmeye zorlayan zorbalık yılları geliyor… Nitekim yazarın hemen her hikâyesinde bir izdüşümüne rastlayabileceğimiz seksenli yılların toplumsal değişim serüvenine, Sır’da da müstakil bir dönemin panoramasını çizen ve ‘’Ya Tahammül Ya Sefer’’ kitabının ana karakteriyle hayat bulan “Satılık Huzur” hikâyesinde de rastlıyoruz.
Devamı: https://edebifikir.com/dosyalar/cozulmus-bir-sirrin-dilemmasi-mustafa-kutlu-prototipi.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.