ABD de bunu tek başına yapamaz.
Irak deneyimi ortada. Bu nedenle İRAN hedef olacaksa ki işaretler artıyor, Türkiye işin içine çekilecektir.
Körfez merkeze oturtulacaktır! NEDEN?
Gelin şimdi biraz daha dışarıdan bakalım...
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı yani CIA, 1950'lerin başlarında İran Başbakanı Muhammed Musaddık'ı devirdi.
Demokratik seçimlerin ardından iktidara gelen Musaddık'ın darbeci subaylar tarafından devrilmesinin ardından ABD yanlısı Şah Rıza Pehlevi'nin eli çok daha rahatladı. Uzun süre sonra, 2000'de dönemin Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, yaptığı bir konuşmada ülkesinin demokratik olarak seçilmiş Başbakan Musaddık'ın darbeyle devrilmesindeki rolünden dolayı özür diledi.
Şah Rıza Pehlevi yönetimindeki İran, Washington'la 5 Mart 1957'de "Barış için Atom" politikası kapsamında sivil amaçlı atom enerjisi kullanımına ilişkin nükleer anlaşma imzaladı.
Pehlevi döneminin son Başbakanı Şahpur Bahtiyar, 29 Ocak 1979'da yaptığı açıklamayla ABD ile yapılan 6.2 milyar dolar değerindeki 2 nükleer santralin anlaşmasını iptal ettiğini duyurdu. Bahtiyar'ın görevi bu açıklamadan 13 gün sonra bitti. Eski başbakan daha sonra Paris'te kaldığı evde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti.
İran İslam Devrimi'nin ardından, yani HUMEYNİ'nin Paris'in dışındaki Neauphle-le- Chateau köyünden Tahran'a gelmesinden hemen sonra 4 Kasım 1979'da ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ni basan rejim destekli İranlı öğrenciler, 52 diplomatı rehin aldı. Başkan Ronald Reagan ile İran arasında görüşmeler yapıldı.
Devamı: https://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2024/04/19/sah-mat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.