İki mayıs seçiminde Altılı Masa ittifakının ağır yenilgi alması bunun işaretini verdi. Önce hayal kırıklığı yaratan Altılı Masa ittifakı dağıldı ve muhalefet partilerinde iç kavga başladı. CHP ve DEM'de yönetim değişti, İyi Parti de istifalar ve iç kavgayla irtifa kaybetti. Kısaca muhalefetin merkez partileri seçmenini küstürdü ve büyük oranda kaybetti.
Muhalefet bu moralsizlikle yerel seçimlere gidiyor. Bu da doğal olarak küçük ve marjinal partilere yeni bir imkan sunuyor. Uçlara savrulan, göç ve dini hassasiyetler üzerinden siyaset yapan partiler bu süreçte daha sert bir siyaset izleyecek.
Bu siyasi zemini karanlık güçler terör örgütlerini devreye sokarak daha da derinleştiriyor.
Baksanıza, son gönlerde arka arkaya PKK'dan DHKP-C ve DEAŞ'a birçok terör örgütünün ciddi saldırılarına tanık olduk. Bu dönemde artan kışkırtıcı meczup çıkışlar da tesadüf olmasa gerek.
En son İstanbul Küçükçekmece'de AK Parti'nin belediye başkan adayı Aziz Yeniay'ın katıldığı toplantı yönelik saldırı da farklı değil.
Bir terör uzmanı şöyle diyor: "Bir ülkede terör bir kiliseyi, bir dini mekanı veya bir seçim merkezini seçiyorsa bu karışıklığın işaretidir."
Bu kaotik tablo içinde bir seçime gidiyoruz ve partiler büyük oranda genel seçimlerin aksine bu seçimlere kendi adayıyla katılıyor.
Çok adaylı, çok denklemli ve biraz da sert geçecek bir seçim yaşanacak.
Peki ortaya nasıl bir tablo çıkartacak ve seçmen nasıl bir tercih yapacak?
Büyükşehirlerde görülüyor, seçim büyük oranda AK Parti ile CHP arasında geçecek. Özellikle büyükşehirlerde ayrı aday çıkartan İyi Parti, DEM, Yeniden Refah ve Zafer Partilerinin performansları doğal olarak bu iki büyük partiyi de etkileyecek.
Devamı: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2024/02/12/kucuk-partiler-denklemi-degistirir-mi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.