İmam Maturidi’nin ‘Tevhidin Kitabı’ isimli eseri, dolaylı kaynaklar vesilesiyle de olsa fikri temellerimi teşkil etmiş olmalı ki, sözgelimi ‘Müslüman Commonwealth ya da Türk İslam Projesi’ isimli makalemdeki Maturidi’nin etkisi kendisini hemen belli eder. O makalede Doğu ve Batı ayrımının Tevhid ve Teslis bağlamında bir mantığının bulunduğunu iddia etmiştim.
Özgürlük, Modernitenin İnhisarında mıdır?
Özgürlük, fikir hürriyeti, insan hakları gibi konular modernitenin en fazla tartıştığı konular olmasına rağmen, Müslüman düşünürlerin bu konuda fikri olmadığı söylenir. “Doğu despotizmi” tabiri sırf bunu anlatmak için kullanılır. Biz burada, piyon niteliği arz etsin diye, konuya dair bir başlığa kısaca değinmeye çalışacağız. Neden şimdi tartışmalıyız. Çünkü “özellikle dijital medyanın tasallutuna rağmen bireysel irade ve inisiyatif mümkün müdür?” sorusu hepimizi, irade meselesiyle ilgilenmeye icbar ediyor.
Öncelikle itirazı kabil olmayan, yani aksiyom olarak tasarladığımız tümel yargımızı ileri sürelim: İçgüdüsel bir yanı olmakla birlikte her türlü insan davranışı az veya çok kognitiftir.
Bu aksiyomun iki hipotezi var: (1) İnsanlar bilgiyi zihinsel mekanizmasıyla edinir (2) Refleksif olmayan insan davranışları, edinilmiş bilgilerin zihinsel mekanizma tarafından işlenmesi sürecinin sonucudur.
Devamı: https://fikircografyasi.com/makale/muslumanin-muslumana-ettigi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.