• İstanbul 12 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 5 °C
  • Sakarya 11 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 11 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 13 °C

Siyaset ve Türkçe

D. Mehmet DOĞAN

Par­ti­le­rin se­çim be­yan­na­me­le­ri­ni/bil­dir­ge­le­ri­ni, ya­ni bu pek de okun­ma­yan me­tin­le­ri oku­ma­yı ve el­bet­te an­la­ma­yı de­ni­yo­ruz. Emin olun zor bir işe ta­lib ol­mu­şuz!

“Be­yan­na­me­”nin türk­çe kar­şı­lı­ğı­nı fi­lan ara­ma­ya­ca­ğız, bu ke­li­me türk­çe; yüz­yıl­lar­dır kul­la­nıp du­ru­yo­ruz. Hat­ta onun ye­ri­ne kul­la­nı­lan “bil­dir­ge­”nin doğ­ru türk­çe ol­ma­dı­ğı­nı mer­hum dil­ci­miz Fa­ruk Kad­ri Ti­mur­taş be­yan et­miş­tir. Esa­sen, 1935 ta­rih­li, ya­ni 80 se­ne ön­ce­ki Türk­çe­den Os­man­lı­ca­ya Cep Kı­la­vu­zu­’n­da “bil­dir­ge­”, “ih­bar­na­me­” ve “tak­ri­r” kar­şı­lı­ğı ola­rak yer alı­yor. Be­yan­na­me­’nin kar­şı­lı­ğı ise “bil­di­riğ!”

(Ger­çek Ata­türk­çü par­ti Ata­tür­k’­ün ke­li­me­le­ri­ni kul­la­nır! Ha­di ba­ka­lım CHP ve­ya Va­nat Par­ti­si “bil­di­ri­ğ” de­yin de gö­re­lim!)

Bir de “bil­di­ri­” var...Ya o ne de­mek? 1945’ler­de teb­liğ, teb­li­gat kar­şı­lı­ğı uy­du­rul­muş. Son­ra­la­rı, an­lam­la­rı ara­sı­na “be­yan­na­me­” de ek­len­miş! Doğ­ru­su ka­fa ka­rış­tı­ran du­rum­lar. 

Bir sö­zün “türk­çe­si­” de­mek, “en açık söy­le­ni­şi­”, “en doğ­ru ifa­de­si­” de­mek. Üs­tad Ne­cip Fa­zı­l’­ı ana­lım: 

Rab­bim, Rab­bim, bu işin, bil­dim ney­miş Türk­çe­si

Se­nin aş­kın ateş­tir, ate­şin gül bah­çe­si.

AK Par­ti­’nin se­çim be­yan­na­me­si, Türk­çe­’nin için­de bu­lun­du­ğu du­ru­mun gös­ter­ge­si ola­rak oku­na­bi­lir. Tür­ki­ye­’yi 13 yıl­dır yö­ne­ten par­ti­nin türk­çe has­sa­si­ye­ti­ni bu me­tin­de gör­mek is­ter­dik. Türk­çe sa­de­ce bu ül­ke­de ken­di­ni “Tür­k” ola­rak ta­nım­la­yan­lar için değ­li, bü­tün va­tan­daş­lar için önem ta­şı­mak­ta­dır. Yüz­ler­ce yıl­dır bu ül­ke­nin or­tak an­laş­ma di­li, ilim ve ede­bi­yat di­li, yö­ne­tim di­li türk­çe ol­muş­tur. 1930’lar­da­ki dil dev­ri­mi uy­gu­la­ma­la­rı ve eği­tim sis­te­mi­nin doğ­ru dü­rüst türk­çe öğ­ret­me­den test çöz­me­ye yö­ne­lik bir ya­pı­da otur­tul­ma­sı bu so­nu­cu do­ğur­muş­tur: Ma­ale­sef AK Par­ti­’nin se­çim be­yan­na­me­si gü­zel bir Türk­çe ör­ne­ği de­ğil­dir. 

Bu­ra­da ha­ta­lar­dan bah­set­mek ye­ri­ne, ik­ti­dar par­ti­si­nin bir dil si­ya­se­ti­nin olup ol­ma­dı­ğı­na bak­ma­nın da­ha doğ­ru ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum. Be­yan­na­me­’de türk­çe bir­kaç yer­de ge­çi­yor. Me­se­la baş­ka dil­ler­de pro­pa­gan­da­ya izin ve­ren dü­zen­le­me do­la­yı­sıy­la türk­çe­den söz edi­li­yor. İki ay­rı pa­rag­raf­ta, türk­çe­nin Bir­leş­miş Mil­let­le­r’in res­mi dil­le­ri ara­sı­na gir­me­si ve Av­ru­pa Kon­se­yi­’nin ça­lış­ma dil­le­ri ara­sı­na alın­ma­sı ile il­gi­li te­şeb­büs­ler­den söz edi­li­yor. 

İn­ter­net­te Türk­çe sa­yı­sal içe­ri­ğin ge­li­şi­mi­nin des­tek­le­ne­ce­ği be­lir­ti­li­yor. 2009 yı­lın­da ku­ru­lan Yu­nus Em­re Ens­ti­tü­sü­’nün 30’un üze­rin­de­ki ül­ke­de kül­tür mer­kez­le­rin­de Türk­çe öğ­re­tir ha­le gel­di­ği ifa­de edi­li­yor. 

“Tür­ki­ye­’nin yurt dı­şın­da Türk­çe dil ve kül­tü­rü­nün ge­liş­ti­ril­me­si bağ­la­mın­da su­nu­lan eği­tim­le­re be­lir­li stan­dart­lar ge­ti­ril­me­si adı­na ‘Yurt Dı­şı Eği­tim Ku­rum­la­rı Mer­ke­zi­’ ku­rul­ma­sı­nı ve bu ku­rum ta­ra­fın­dan ‘Yurt Dı­şı Eği­tim Ku­rum­la­rı Ka­li­te De­ne­tim Stan­dar­dı­’ ge­liş­ti­ril­me­si­ni he­def­le­mek­te­yi­z” de­ni­li­yor. (Bu­ra­da “Türk­çe di­li­” de­ğil, “Türk di­li­” de­nil­me­si ge­rek­ti­ği­ne işa­ret ede­lim.)

El­bet­te bu­ra­ya ka­dar ak­tar­dı­ğı­mız hu­sus­lar da bir an­lam­da dil si­ya­se­ti­ne işa­ret edi­yor. Fa­kat doğ­ru­dan dil si­ya­se­ti di­ye­bi­le­ce­ği­miz iki kı­sa cüm­le var:

“Bil­has­sa ye­ni ne­sil­le­rin Türk­çe ve kül­tü­rü­mü­zü ko­ru­ma­la­rı nok­ta­sın­da mev­cut hiz­met­le­ri­mi­zi ge­liş­ti­re­cek ye­ni adım­lar ata­ca­ğı­z” ve “Di­li­mi­zin me­de­ni­ye­ti­miz­le uyum­lu bir şe­kil­de ge­liş­ti­ril­me­si­ni sağ­la­ya­ca­ğız.”

Türk­çe ve kül­tü­rü­mü­zü ko­ru­ma ko­nu­sun­da mev­cut hiz­met­le­rin ne ol­du­ğu­nu bil­mi­yo­ruz. Keş­ke ta­dat edil­se idi. “Di­li­mi­zin me­de­ni­ye­ti­miz­le uyum­lu şe­kil­de ge­liş­ti­ril­me­si­” de da­ha an­la­şı­lır bir cüm­le de­ğil. 

Dev­let ve dil ko­nu­su 20. yüz­yıl­da önem ka­zan­dı. Çün­kü dev­let hem harf dev­ri­mi yap­tı hem de 1930’lar­da dil dev­ri­mi­… Dil dev­ri­mi zih­ni­mi­zi al­lak bul­lak et­ti. Ha­fı­za kay­bı­na uğ­ra­dık: Ke­li­me­le­ri­mi­zi kay­bet­tik. 1930’lar­da baş­la­tı­lan, 1940’lar­da şid­det­len­di­ri­len di­le mü­da­ha­le, çok par­ti­li dö­nem­de cid­di bir ay­dın ka­mu­oyu bas­kı­sı ola­rak ik­ti­dar­la­rı ta­ciz et­ti. Bu­na rağ­men, dil dev­rim­ci­le­ri­nin ke­li­me­le­ri hiç­bir dö­nem­de AK Par­ti ik­ti­da­rı dö­ne­min­de ol­du­ğu ka­dar re­vaç bul­ma­dı. Bir ta­raf­tan uy­dur­ma ke­li­me­ler, di­ğer ta­raf­tan İn­gi­liz­ce üze­rin­den ge­len ke­li­me­ler türk­çe has­sa­si­ye­ti­ni ha­lel­dar et­ti. 

“Di­lin me­de­ni­yet­le uyum­lu ge­liş­ti­ril­me­si­” bu iki ta­raf­lı yoz­laş­ma­ya kar­şı çık­mak ol­ma­lı­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. 

Dev­le­tin eli­nin al­tın­da Türk Dil Ku­ru­mu va­r…­ Za­ma­nın­da çok fa­al olan ku­rum, şim­di bir dur­gun­luk dö­ne­min­de. Ku­ru­mun dev­le­tin dil si­ya­se­ti­ni oluş­tu­ra­cak ve yü­rü­te­cek bir ko­num­da de­ğer­len­di­ril­me­si­ne bir tür­lü sı­ra gel­mi­yor. Bu be­yan­na­me­den çı­kar­dı­ğım esas so­nuç bu. 

Bu yazı toplam 550 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim