Son yazımızda buna değinmiştik. Bunun, Kuzey Irak’ta, Ankara’nın Bağdat’la eşgüdüm içerisinde yapacağı kapsamlı operasyona bir tepki olduğunu, örgütün olası operasyona karşı mesaj vermeye çalıştığını yazmıştık (Avrupa’da PKK, Rusya’da DEAŞ, 29 Mart.)
Terör örgütü, yaklaşan operasyonu engellemek için tüm tuşlara basıyor. Avrupa sokaklarında yaşananlar bunun bir göstergesidir. Bu bir bilgidir. Şunlar ise tahmin: Örgüt; Bir. ABD’ye “Ankara’yı ikna etmesi, aksi takdirde kendisine yeni müttefikler bulacağı” yönünde imalı mesajlar veriyor. İki. İran’dan aman diliyor. “Bağdat’a baskı yap, Ankara-Bağdat yakınlaşmasını baltala” diyor. Üç. Yeni teknolojiler elde etmek için Rus ve İsrail istihbaratı dahil, türlü aktörlerle temas kuruyor. Dört. Olası bir operasyonda Türkiye’nin içini karıştırmak için hazırlık yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart akşamı, yerel seçim değerlendirmesi yaparken ilginç bir nitelemede bulundu. “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde vatandaşlarımıza dönük, bölücü örgütün kölelerinin baskı ve hakaretlerine şahit olduk” dedi. Erdoğan’ın “örgütün kölelerinden” kastı Kandil’den aldıkları talimatla nefes alanlardı. Nitekim seçimin hemen ertesinde Van’da yaşanan bir gelişme Kandil’i de hareketlendirdi.
ELEBAŞLAR YER ÜSTÜNE ÇIKTI
DEM Parti’nin Van adayı Abdullah Zeydan seçimleri kazandı ancak Van İl Seçim Kurulu, hukuki prosedürü yorumlayarak Zeydan’ın mazbata alamayacağına yani belediye başkanı olamayacağına hükmetti. Türkiye bir hukuk devletidir. Kurulların aldığı kararlara itiraz yolu açıktır. Sorunların çözümü için prosedürler bellidir. Nitekim DEM Parti de YSK’ya itiraz başvurusunda bulundu ve YSK, Zeydan’ın mazbatayı alabileceğine hükmetti. Tartışma bitti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.