Biz, nerede bir insan zulme uğrarsa onun acısını duyarız, derinden içimizde.
Elimizden bir şey gelmezse dua ederiz, yorgun düşen ellerimizle.
Fahş etmeyiz, sözümüz içimizde yüreğimizi burkar, ruhumuz cenderededir, her dem.
Bakma bize, suskunluğumuza, erdem değeri bilinmez hazinedir, ne yazık ayaklar altına düşürüldü.
Bize öğretilen edebden nasib almamışa ne anlatıla, bilmez acı çeken yürek
Biz, paylaşırız, bölüşürüz ekmeğimizi, elimizden gelen budur, yok fazlası.
Ne boş küp sesi gelir, sözümüzden, ne kimse eleştirsin bizi yapamadığımızdan.
Çok mu istersin ey cengaver, ver, çıkar mal u mülkünü aradan, ölmesin açlıktan çocuklar.
Çık cenge, varsa yüreğin, sözle olmaz dediklerin yakışmaz sana giydiğin libas.
Utanmaz sözler sarf etme, oku Ömer Muhtar'ı, en tazesinden kahramanların
Biz, nece kağıttan kartondan adamlar gördük, adı kaplana dönüşmeden silindi, eridi gitti, yeşermeden toprakta fidan
Sen git, danış büyüklerine, sana anlatılanlar doğru yaşaman yalan
Alırız yine gelen baharla başımızı çıkarız dağların yamacına yakılır yine ağıtlar
Ben o kadar yiğit değilim, elim tutmaz silahı, kalemden başka bir şey gelmez elimden
Ya yazarım ya kırarım yazamasam kalemle içimden geçeni, hikâyesi uzundur, anlatamam
Ne olur Zeynep, gidersem ardımdan sevinen sevinsin, yakma yalnız acı nağmeleri, sevinmezsin düşman
Pişmanlığım eskimez, her dem kabuğu tazelenir yaramın, akan kandır yüreğimden içime doğru
Ya değişmeli tüm olumsuzluklar ya beni unutmalı ölünce devran
Ya yeniden gelmeli dünyaya ibrahim, aransa beyhude geçmesin zaman ben olayım kurban
21 Şubat 1983
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.