Hatta peyderpey adaylarını kamuoyuna açıkladılar… Açıklamalar devam ediyor. Bazı partilerin de ittifak için dirsek temasında oldukları gözlenmekte (İttifaklar olur ya da olmaz. Çalışmalar bu yönde). Partilerin hesabı hangi partiye neler veririz, hangi partiden neler alabiliriz? Çok sıkı ve ince hesaplar var…
Seçimlerde önemli olan elbetteki milletimizin kararıdır. Onlar yine şaşmaz terazileri ile tartacaklar sonunda, oylarını kimden yana kullanacaklarına karar vereceklerdir. Benim dikkatimi çeken ülkemizde sağ kulvarda yarışan birçok meclis içinde ve dışındaki küçük siyasi partiler, toplantılar üzerine toplantılar tertipliyorlar. Kendilerine yakın ve görüşleri birbirleri ile örtüşen bu partilerimizin ittifak yerine ısrarla ve inatla ille de kendi adayları için koşmalarıdır.
Şimdiden kazanamayacakları belli olan adaylarını tanıtmaya çalışıyorlar. Nutuklar üstüne nutuklar atıyorlar. İki kere ikinin dört ettiğinin kesin olduğu gibi, bir kısım küçük partiler kimi aday gösterirseler göstersinler hele hele büyük şehirlerde belediye başkanlıkları kazanmalarına imkân ve ihtimal yoktur. Aldıkları oy oranları belli. Tabirimi mazur görün amma; onlara verilen oylar bir bakıma çöpe gidecek. Hiçbir işe yaramayacak. Seçimden sonra da kaybeden partiler neden kazanamadıkları için; kendi içlerinde suçlular arayıp duracaklardır.
Kaybedecekleri kesin gibi gözüken bu küçük partiler; belki küçük, küçük beldelerde birkaç belde başkanlığı kazanabilirler. Peki, bunun için bir bölen olmaya gerek var mı? Bu küçük partilerimiz de memleketimizin geleceği için oylarını çöpe atmasalar veya milletimizin benimsemediği partilerin oylarına ek yapmasalar daha iyi olmaz mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.