• İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

Altan Çetin: Toplum-şehir Kendözümüz yahut medeniyet mantığımızı dış yapısına bakış

Altan Çetin: Toplum-şehir Kendözümüz yahut medeniyet mantığımızı dış yapısına bakış
Modern zamanlar insanı toplum içinde pek çok menşeden beslenen sebeple kendi varoluşunu temellendiriyor. Bunlarda seküler ton arttıkça insanın mana arayışı ve sancısı derinleşiyor.

Bir bütünlük ve mantık içinde kendisine bakamayan ve bilemeyen insanlık meçhule gidiyor. Medeniyet mantığı demiştik; bu yapıyı oluşturan şeylerin/unsurların ne idüğünü ve ilişkilerini anlamak ve bunları parçadan bütüne idrak etmek demektir. İşte medeniyet konusunun temel ayaklarından toplum-şehir meselesinde Farabî atam meseleyi ortaya koyarken şehir bahsinde bilgeliği merkeze alarak erdemli şehir kavramını üretmiş idi.  Bu şehir mantığında erdemli ya da faziletli şehirde yer alan insanlar birbiri ile yardımlaşan, birbirinin hayatı ve korunması için çabalayan ve en mükemmeline ulaşmaya çalışan şehirdir. İbn Haldun bunu “Umran, toplumla kaynaşmak ve ihtiyaçları gidermek maksadıyla şehire veya bir konaklama yerine inmek ve orada birlikte ikamet etmekten ibarettir. Birlikte yaşamanın sebebi maişetleri temin ederken tabiatları icabı insanların birbirine yardım etme durumunda bulunmalarıdır. Bu umranın bedevî olanı da, hadarî olanı da vardır. Bedevî olanı ovalarda, yaylalarla, hayvanların otlamasına elverişli bozkırlarda ve çöllerin çevrelerinde bulunur. Hadarî olanı ise şehirlerde, kasabalarda ve köylerde bulunur. Buralarda oturmaktan maksat yerleşme yerlerindeki surlarla korunmak, savunmak ve buralarda barınmaktır.” (İbn Haldun, Mukaddime, s. 208-209), şeklinde ortaya koyacaktır. Modern insan arıyor; mana kaybını telafi için dağ başlarından yer altlarına kadar o bilgeliğin cevherini bulmak derdinde. Yer Altından Notlar kitabında Dostoyevski’nin İnsanın gözü yalnızca üzüntüyü ve acıyı görür de mutluluğu fark etmez, dediği o tablo içerisinde mutluluğun şehri nerdedir? İşte Farabi atam tam burada medeniyet içinde toplum mantığının bazı insiyakları yahut psikolojik ve maddi dürtüleri nasıl kendisine yabancılaştığını ortaya koyuyor ki muhtemel bu tespitler kıyamete kadar geçerliliğini koruyacak gibi görünüyor.

Bir hastalığı tedavi için belirtileri tespit ve tanıma çok önemlidir. Farabi medeniyet dış mantığımızın toplum ve şehir unsurlarını birleştirerek meseleye bakarken; erdemli şehri mevzu ederken bunun tam zıddı olan cahil şehir kavramını da ortaya koyuyor. Böylece insana kendini bil ve derdini tanı diyor. Esasen bunları düşünerek güne baktığımızda bile en basit düşünce ile bile olsa tanıdık gelecek durumları ve psikolojik tezahürleri görmemek mümkün değildir.  Bu bakımdan cahil şehir ahalisinin halini tanımak bu bakımdan, medeniyetin İbn Haldun’a göre maddi unsurları olan bu ikilinin, mantığını bilmek merkezden ne kadar uzaklaşıldığını yahut erdemle aradaki mesafeyi öngörmek açısında bir tarih felsefesi tabipliği denebilecek konularda önem taşır. 

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/yazarlar/toplum-sehir-kendozumuz-yahut-medeniyet-mantigimizi-dis-yapisina-bakis-8728/

Bu haber toplam 149 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim