• İstanbul 16 °C
  • Ankara 13 °C

CHP’nin doğumunun 100. Yılı, ya ölümünün?

D. Mehmet DOĞAN

9 Eylül CHP’nin kuruluş yıldönümü olarak kutlanır. 1922’nin 9 eylülünde İzmir kurtulmuştur, 1923’ün 9 eylülünde ise CHP kurulmuştur!

Bu tarih tesadüfü için epeyce zorlanılmıştır aslında. Çünkü partinin resmî olarak kuruluşu 11 eylüldür. Halk Fırkası kurulduğu gün M. Kemal Paşa da reisliğine seçilir. 9 eylülde Halk Fırkası’nın nizamnamesi, yani tüzüğü kabul edilmiştir. Kutlamaları sembolik bir tarih olan İzmir’in kurtuluşu ile birleştirmek uğruna bu yapılmıştır. Aslında CHP’nin tarihi tarihle oynamanın tarihidir!

Peki CHP’nin ilk kurultayı, “umumî heyeti” ne zaman yapılmıştır? Kurulmadan 4 sene önce!

1927’de Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 2. Kurultayı yapılmıştır. İşte o zaman ilk kurultayın Sivas Kongresi olduğu açıklanmıştır!

Kafa karıştırıcı bir durum değil mi!

Siz sanıyordunuz ki, Sivas Kongresi vatanın, milletin (kayıtlarda var, fakat inkılâp tarihi kitaplarında yer almaz, hilafetin ve saltanatın) kurtarılması için yapılmıştır. Meğer ki, asıl maksat CHP’yi kurmakmış!

M. Kemal Paşa Halk Fırkası’nı kuracağını ilk defa 1922 aralığında açıklıyor. Fakat işin evveliyatı var. Bu yolda ilk adım 10 Mayıs 1921’de atılıyor. M. Kemal Paşa uygun gördüğü mebuslarla Meclis’te Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nu kuruyor. O zamana kadar ayırım yok, milletvekillerinin hepsi bir. Fakat Paşa işleri kolay yürütmek ve kendi etrafında bir merkezleşme sağlamak için, vekillerden kendine yakın olanları, işine yaracakları seçip bir grup oluşturuyor. O tarihten sonra ötekileştirilenler de 2. Grup olarak anılmıştır!

Lozan’ı reddedeceği anlaşılan 1. Meclis feshedilmiş, seçimlere gidilmiştir. Ortada henüz parti yoktur ama, hayaleti vardır. 1923 seçimleri Müdafaa Hukuk-Halk Fırkası ekseninde yönlendirmeli olarak yapılmıştır. O zaman seçimler iki dereceli yapılıyordu. İkinci seçmenlere “Müdafaa-i Hukuk Grubu Reisi Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin ve mezkur grubun göstereceği meb’us namzetlerine bilakaydüşart rey vereceğimi açıklar ve taahhüt ederim” (Müdafaa-i Hukuk Grubu Başkanı Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin ve adı geçen grubun göstereceği milletvekili adaylarına kayıtsız ve şartsız oy vereceğimi açıklar ve taahhüt ederim) şeklinde bir taahhütname imzalatılıyor.

Sonuç: Gümüşhane’den Zeki Kadirbeyoğlu hariç Müdafaa-yı Hukuk grubu, yani Halk Partisi adayları seçiliyor!

İşte CHP’nin daha ana rahmindeyken kazandığı seçim budur! Bir asır içinde tekrarı da olmamıştır!

Ya sonra? Sonraki seçimler 1923 seçimlerinden daha kolay kazanılmıştır. Nasıl mı? Partinin umumi reisi ve Cumhurreisi listeleri yardımcısı (İsmet) ve sekreteri (Recep-Peker) ile hazırlar, ikinci seçmenler de tasdik eder olur biter!

CHP bu yöntemle 1946’ya kadar bütün seçimleri kazanmıştır. Kendisine rakip olarak 1930’da bir yalancı pehlivan çıkarılınca, halkın ona bile rey vereceği anlaşılmış, Serbest Fırka derakap kapatılmıştır.

Peki CHP ne zaman öldü?

CHP’yi iktidar yapan sistem ortadan kalktığı zaman CHP ölüm döşeğine düştü ve 14 mayıs 1950’de secimi kaybedince mevta oldu!

Bu parti o tarihten beri yaşayan ölüdür! Bu haliyle Halk Partisi halktan 1950’nin intikamını almak için kör bir inatla devam ediyor diyebiliriz.

Ne ikinci adam İsmet Paşa ne de bir aralar “3. Adam” ilan edilen “halkçı Ecevit” partiyi diriltmeye muvaffak olabilmiştir. Hakkını yemeyelim bu hususta en ileri gidebilen Bülent Ecevit olmuştur. 1977’de kıl payı ipi göğüslemiş, birinci parti olmuş, fakat hükümet kuracak sandalye elde edememiştir. O zaman Ecevit ahlâklı davransa ve sandalye satın alma yoluna gitmese idi (Güneş Motel olayı) bir diriliş ümidi olabilirdi. Ecevit bu ümidi heba etmiş ve kendisi de siyasi mevta haline düştükten sonra, 28 Şubat dolayısıyla kuyudan çıkarılıp hükümet koltuğuna oturtulmuştur! Fakat o artık CHP genel başkanı değildir!

1980 darbesinden sonra bütün partiler kapatılmış, aynı adla açılmaları yasaklanmıştır. Gerçi daha sonraları DP, DYP gibi partiler isim olarak kurulmuştur ama siyasi arenada görünürleşememişlerdir. Yeni parti isimleri arasında CHP kendini SODEP (Sosyal Demokrat Parti) olarak yenilemiştir. Kurucusu da İsmet Paşa’nın mahdumu Erdal İnönü’dür. 1984 seçimlerinde CHP’nin klasik reyini almıştır: % 23.4 ! SODEP Sosyal Demokrat Halkçı Parti’ye (SHP) iltihak etti. Logosunda altı ok olan bu parti de 1992’de yeniden kurulan CHP’ye katıldı (1995).

İşe bakın ki bütün bu CHP türevi partiler birleşiyor, yine de oylar artmıyor!

CHP’yi Meclis’te temsil edilir hale getiren Deniz Baykal’ın bir kaset komplosuyla gitmesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildi. CHP tarihi bu kadar ilkesiz bir başkan görmüş müydü? Dersimli Kemal Makyaveli kabrinden hortlatacak hamleler yaparak makyavelizmi zirveye çıkarmıştır. Fakat siyaseten etkili olma konusunda Kılıçdaroğlu’nun hakkını yememek lazım. Yıllardır memlekette seçim havası estirmeyi başardı, şeytanla bile ittifak yaparak bir oy bloku meydana getirdi ve bunu yüzde 48’e kadar vardırdı!

Büyük ümit bağlanan 14 mayıs seçimleri istenilen neticeyi vermedi. İkinci turda ümitler tamamen suya düştü. O güne kadar Kılıçdaroğlu’nu anketlerle cumhurbaşkanı ilan edenler, daha önce ne söyledilerse tersini söylemeye başladılar. “Bay Kemal” de onlara inat seçimin kaybedeni değilmiş gibi bildiğini okumaya devam etti.

Bu halk bugüne kadar olduğu gibi, CHP’yi iktidara getirmeyecek. Siyasette her şey değişiyor, CHP değişmiyor. Hatta değiştirilemiyor!

CHP 1950’de öldü, fakat gömülmedi.

Ölü diriltilebilir mi? Yetmiş senelik tarih bu çabaların bir işe yaramadığını gösteriyor. Birinci Kemal’in hayat verdiği CHP, ölü bedeni ile ikinci Kemal’in kucağında duruyor. Galiba mevtayı toprağa vermek ikinci Kemal’in işi olacak!

 

 

 

Bu yazı toplam 41 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim