• İstanbul 14 °C
  • Ankara 12 °C

Medya Pazarında Defolu Türkçe - 44

C.Yakup ŞİMŞEK

Yılmaz ÖZTUNA (Türkiye 23 Mayıs 2011)

“Demokrat Başkan, Perşembe konuşmasında, selefi Cumhuriyetçi Bush’un Orta Doğu planının yumuşatılmış versiyonunu sundu. İsrail hakkında ise, selefinin selefi Clinton’ın Yaser Arafat’la anlaşıp Arafat’ın son anda örgütü kabûl etmeyip kendisini öldüreceğinden korktuğu için caydığı projeyi aşağı yukarı tekrarladı.”

İkinci cümle iki bakımdan muğlak…
Bu cümleye göre kim, kimin, kimi öldürmesinden korkmuş?
A) Clinton, Arafat’ın kendi kendisini öldürmesinden korkmuş.
B) Arafat, FKÖ’nün, kendisini (Arafat’ı) öldürmesinden korkmuş.

Aynı cümlede kimin, kimi (veya neyi) kabul etmemesinden bahsediliyor?
A) Arafat’ın, örgütü kabul etmemesinden
B) Örgütün projeyi kabul etmemesinden

Bu iki sualin net cevabını cümleden hareketle bulamayız. Demek oluyor ki Yılmaz ÖZTUNA’nın kastını yukarıdaki cümlesinden anlama imkânı yok. Ancak meseleyi başka yerlerden araştırırsak öğrenebiliriz…


***


Mehmet Şevket EYGİ (MİLLÎ GAZETE 21 Mayıs 2011)

“Bir millet, 1928'den önce anadiliyle yazılmış, basılmış kitapları, belgeleri okuyamıyorsa orada gerçek manada okur-yazarlık yoktur.”

Cümledeki “1928’den önce” zarfı yalnızca “yazılmış basılmış” kelimelerinin değil, aynı zamanda “okuyamıyorsa” fiilinin de zamanını bildiriyor sanılabilir.
Bu ihtimali önlemek için “okuyamıyorsa” fiilinden önce “bugün” gibi bir başka zarf getirilebilirdi:
“Bir millet, 1928'den önce anadiliyle yazılmış, basılmış kitapları, belgeleri bugün okuyamıyorsa orada gerçek manada okur-yazarlık yoktur.”


***


Selim İLERİ
(ZAMAN 22 Mayıs 2011)

“Adım adım yürüttüğü entrikalara romanı okurken kapılıp gidiyoruz da, tarihî roman tarzı ille bunları mı gereksinirdi diye düşünmeden edemiyoruz.”

İLERİ’nin “bunları mı gereksinirdi” şeklindeki söz kalıbı TDK’ye göre yanlıştır.
Doğru şekil “bunlara mı gereksinirdi” olacak.
Çünkü Güncel Türkçe Sözlük’te TDK “gereksinmek” fiilini aynen şöyle açıklamış:
“(-e) İhtiyaç duymak, ihtiyacı olmak.”
Bu açıklamanın başındaki “(-e)” kaydı şunu gösterir:
Bu fiil (gereksinmek) isimlerin –e (yönelme / yaklaşma / datif / mef’ûlün-ileyh) hâliyle kullanılır.
Hâlbuki İLERİ’nin yukarıdaki ifadesinde bu fiili ismin –i (akuzatif / mef’ûlün-bih / yükleme / belirtme) hâliyle kullandığı görülüyor.
Bu gördüklerimiz karşısında ne diyebiliriz?
İkisinden biri hatalı: Ya TDK lügatleri yahut Selim İLERİ
Bu yazı toplam 1149 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim