• İstanbul 16 °C
  • Ankara 12 °C

Medya Pazarında Defolu Türkçe - 53

C.Yakup ŞİMŞEK

(Doğan HIZLAN Oray EĞİNSalih TUNA)


Doğan HIZLAN

(Hırslardan uzak yaşamak – 13 Haziran 2011 – Hürriyet)


“Madem bu kadar Yunus’tan söz ettik, ne demişti?

‘Şu cihan cehennemini yedi uçmağ ide bir söz.’
Düşünebiliyor musunuz, tek bir söz cehennemi bir anda cennete çeviriyor.”

Doğan Usta’mızın bu seferki Türkçe hatası Yunus’un meşhur bir mısrasını yanlış nakletmiş olması…

Evet, Yunus’un – ve daha yüzlerce tasavvuf ve divan şairinin – şiirlerinde cennete dair “sekiz uçmağ / sekiz cennet / heşt-bihişt” mazmunu vardır. Dinî, tasavvufi veya edebî birçok eserde cennetin veya onun kapılarının sayısı 8 (sekiz) olarak geçmektedir.

Hatta “Heşt-Behişt / Heşt-Bihişt” ismini taşıyan kitaplar da yazılmıştır.
Tabii ki cennetin kaç adet, kaç çeşit, kaç kapılı olduğu esasen dilin değil dinin meselesidir.
Ama Yunus’un mısralarını yanlış okumak veya hatalı yazmak, doğru Türkçeye herhâlde pek yakışmaz.
Ayrıca bunun yanlış bilgi vermek gibi bir mahzuru da vardır.
Yunus Emre’nin bu mısrası – bir önceki mısra ile beraber – çok sevilir, okunur; atasözü gibi dişe dokunur:
“Kişi bile söz demini, dimeye sözün kemini;
Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz…”
Düşünebiliyor musunuz, tek bir söz hatası sekiz cenneti bir anda yedi cennete çeviriyor…


***


Oray EĞİN

(Türkiye’nin seçimi, insanların seçimi – 13 Haziran 2011 – AKŞAM)

“Kılıçdaroğlu mecburen koltuğunu Sünni bir adaya teslim etmek zorunda kalacaktır.”

Muharrirân-ı meydân-ı medyanın sık düştüğü hatalardan biri: Aynı manadaki kelimeleri birbirinden farklı zannedip art arda kullanmak…
Nitekim bu cümlede “mecburen – zorunda kalmak” eş manalı (müteradif / sinonim) kelimelerdendir.
Dolayısıyla aşağıdaki iki şekilden biri tercih edilmeliydi:
“Kılıçdaroğlu mecburen koltuğunu Sünni bir adaya teslim edecektir.”
“Kılıçdaroğlu, koltuğunu Sünni bir adaya teslim etmek zorunda kalacaktır.”


***


Salih TUNA
(Lan?.. – 13 Haziran 2011 – Yeni Şafak)


“Tuluyhan Uğurlu benim sevdiğim, beğendiğim bir sanatçımızdır. Aydınlık gazetesi Cumhuriyet Güçbirliği'ni desteklediğini yazınca müthiş taaccüp ettim.”


Bu ifadeye göre Cumhuriyet Güçbirliği'ni kimin veya neyin desteklemesi karşısında Salih TUNA müthiş taaccüp etmiştir?
A) Aydınlık gazetesinin
B) Tuluyhan Uğurlu’nun
Aslında ikinci cümleye göre cevap A olur. Fakat yazının tamamı okunursa doğru cevabın B olduğu anlaşılır.
O hâlde ikinci cümle şöyle kurulmalıydı:

“Aydınlık gazetesi Cumhuriyet Güçbirliği'ni Uğurlu’nun da desteklediğini yazınca müthiş taaccüp ettim.”


Bir de şıksız bir sual:
C.Yakup Şimşek’in – müthiş değil, nerdeyse hiç – taaccüp etmediği şeylerden biri nedir?
Cevap:
Medya pazarındaki Türkçe perişanlığı…

Bu yazı toplam 1359 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim