• İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

Medya Pazarında Defolu Türkçe - 55

C.Yakup ŞİMŞEK

(Ergun BABAHAN – Yağmur ATSIZ – Oray EĞİN)


Ergun BABAHAN
(Kürt kimliğini tanıyıp Kürt dilini tanımamak19 Haziran 2011 – STAR)


“Bizzat saldırının kurbanları saldırganın böyle bir ifadesi olmadığı ortaya çıktığına göre, mahkemenin şimdi Sayın Çölaşan’dan bu açıklamanın kaynağını sorması gerekir.”


Cümlenin virgüle kadar olan kısmında ya bir fazlalık yahut eksiklik var.
“Bizzat saldırının kurbanları” sözüyle “saldırganın böyle bir ifadesi olmadığı ortaya çıktığına göre” sözü birbirine ne şekil bakımından bağlanabilmiş ne de mana… Bu kısmın bazı kelimeleri muhtemelen unutulup atlanmış…
“Bizzat saldırının kurbanları” sözü atılsa cümle şekil yönünden düzelir.
Gelgelelim BABAHAN’ın ne anlatmak istediğini bilemiyoruz ve bu sebeple cümlenin arızasını da tamir edemiyoruz...

 

***


Yağmur ATSIZ
(Târihin Türkiye’ye biçdiği rol19 Haziran 2011 – STAR)


“Meselâ İstanbul, Ankara, Antalya vs. gibi Türk Kürdistanı dışı bölgelerde yaşayan milyonlarca Kürd ne olacak?”


Yağmur ATSIZ
’ın bu cümlede “Türk Kürdistanı” diye isimlendirdiği yerler nerelerdir?
A) İstanbul, Ankara, Antalya vs. gibi şehirler
B) İstanbul, Ankara, Antalya vs. gibi şehirlerin dışında kalan bazı bölgeler

Cevabın ne olduğunu bu cümleden anlamak mümkün değil…
Çünkü cümlede unsurların yanlış dizilmesi sebebiyle “ta’kîd” var…

ATSIZ’ın söylemek istediği şu olsa gerek:

“Türk Kürdistanı dışındaki bölgelerde, meselâ İstanbul, Ankara, Antalya vs. gibi şehirlerde yaşayan milyonlarca Kürd ne olacak?”

***


Oray EĞİN
(Bu da benim helalleşme çağrım20 Haziran 2011 – AKŞAM)

“İkinci aşamadaysa karşılıklı uzlaşma, diyalog için bir adım.”

Uzlaşma” kelimesiyle anlatılan mefhum (mutabakat, konsensüs, itilaf, uyuşma) zaten “karşılıklı” olmak zorundadır, başka türlü olmaz.
Yani “karşılıklı uzlaşma” demek yerine yalnızca “uzlaşma” denmelidir.
Aksi hâlde ortaya “tek taraflı uzlaşma” gibi bir mefhum da çıkabilir, bu takdirde “uzlaşma” kelimesini mana yönünden sakatlamış olursunuz...
Cümlede “diyalog” kelimesi virgülle “uzlaşma” fiiline bağlanmış ve şu “karşılıklı” lafından o da payını almış. Hâlbuki “uzlaşma” sözündeki gibi “diyalog” kelimesinde de zaten “karşılıklı” olma manası vardır. “Uzlaşma” nasıl tek taraflı olmuyorsa “diyalog” denen şey de tek başına olmaz.

Velhasıl, şu “karşılıklı” kaydını tek taraflı olarak cümleden atalım:
“İkinci aşamadaysa uzlaşma, diyalog için bir adım.”


Not: Oray EĞİN
’in “karşılıklı uzlaşma, diyalog” şeklindeki sözünü büyük bir hata olarak görmemeli. Çünkü EĞİN’in büyükleri olan Ahmet HAKAN ve Cengiz ÇANDAR da “ortak mutabakat” şeklinde sözler ediyorlar…
Büyükler böyle ederse küçükler n’etsin?..

Bu yazı toplam 1525 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim