Medya Pazarında Defolu Türkçe - 67

C.Yakup ŞİMŞEK

Cüneyt ÖZDEMİR
(Fenerbahçe Laiktir Laik Kalacak – 26 Temmuz 2011 Radikal)


“Mesele, bu insanların başkalarının ölümleri üzerine bu kadar umarsız yorum yapabilmeleri.”


Hayatınızda hiç “umarsız yorum” dinlediniz mi: yani “çaresiz yorum” veya “yorumun çaresiz olanı”nı? Böyle bir şey var mı?
Şu “umarsız” kelimesini başka kelimelerle karıştıran köşe muharriri sayısı artıyor: Engin ARDIÇ, Dücane CÜNDİOĞLU ve M. Aybike SİNAN’dan sonra şimdi de Cüneyt ÖZDEMİR’in “umarsız” hatası…


Bu “umarsız” kelimesi “umur, umursamak” ile irtibatlı sanılıyor olacak ki bazen “umursamaz, umursamadan, aldırmaksızın” manasında kullanılıyor. (Engin ARDIÇ da bir yazısında "umar" kelimesini “ümit, umut” yerinde kullanmıştı.)
Hâlbuki “umar” kelimesi “çare” demek olduğu gibi “umarsız” sözü de “çaresiz” demektir.
Türkçe olan “umar” ve “umarsız” kelimelerinde niçin böyle sık sık yanlışa düşüyoruz da Farsçadan gelen “çare” ve "çaresiz" kelimelerini hep doğru kullanıyoruz?
Cevabı basit: Dilde canlı olan bir kelime ne kadar eskiyse o denli sağlamdır: O kelimenin manası (=mefhum) ile lafzı (=telaffuzu veya yazılı hâli) arasındaki bağ kuvvetlidir.
Bu grupta olan kelimeleri hatalı kullanma ihtimali çok düşüktür.
Ne var ki dile yeni giren kelimeler mana-lafız bağlarının zayıflığı yüzünden sık sık hatalı kullanılırlar. Türkçede buna yüzlerce örnek verilebilir.


Türkçeyi “Çare”siz Bırakmak

Şimdi “umar, umarsız” kelimelerine bu pencereden bakalım:   
TDK’nin Derleme Sözlüğü’ne göre “umar” kelimesi halk ağzında (Beyşehir, Seydişehir ve çevresinde) “çıkar yol, çare” yerinde kullanılan bir kelime. Aynı lügat “umarsız”ın da Kastamonu ve Muğla’da “çaresiz” manasında kullanıldığını tespit etmiş.
“Umar” ve “umarsız” kelimelerinin 1970’lere kadar Türkçe kültür dilinde bulunmadığını söyleyebiliriz. Nitekim bu iki kelime 1901’in Kaamûs-ı Türkî’sinde de mevcut değil, 1928’in İmlâ Lûgati’nde de…
Türkçe kültür dilinde “çare” ile “umar” ne zamandan beri var?
Sevan NİŞANYAN’ın tespitine göre “çare” kelimesi 1070’ten bu yana mevcut; buna karşılık “umar” ise 1970’ten beri… Birincisi nerdeyse 1000 yıllık fakat ikincisi daha 50 yaşında bile değil…
“Umar, umarsız” kelimeleri bundan sonra da – maalesef – sık sık hatalı kullanılacak. Çünkü dile girişi ani ve suni, kültür diline de biraz yabani...

Dili Bozmak
1000 yıldan beri herkesin kullandığı bir kelimeyi atıp yerine mahallî bir sözü koymaya kalkarsanız böyle karışıklıklar her zaman olur...
Siz Arapça-Farsça asıllı kelimeleri dilinizden kovmaya çalışırken onların yerine öz Türkçe diye meydana sürdüğünüz acayip sözler birbirine karışır, ortalıkta başıboş dolaşır, ona buna bulaşır.
Sonra ne olur?
Gitgide dilimiz çapraşır.
Ve ardından fikirler sığlaşır, kulaklar ağırlaşır, kafalar kalınlaşır…
Daha sonra ne olur?
Herkes hışır, her şey kışır…
Bu yazı toplam 1608 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim