• İstanbul 21 °C
  • Ankara 16 °C

Modern Türk Edebiyatı

Modern Türk Edebiyatı
Ayşegül Sekman TYB Akademi'nin 23. Sayısında Günce Yayınlarından çıkan Oktay Yivli'nin editörlüğünü yaptığı "Modern Türk Edebiyatı" isimli eseri yazdı.

Modern Türk edebiyatı, 1850’lerden günümüze kadar Türk edebiyatının şiir, roman, öykü, tiyatro ve eleştiri gibi önemli türler üzerinden geçirdiği serüveni ayrıntılı olarak yansıtma savını taşıyan bir edebiyat tarihi çalışmasıdır. Kronolojik esasa dayanan metotla dönemler incelenmiş, Tanzimat dönemi ile birlikte yenileşmenin habercisi olarak yeni türlerin ortaya çıkması çalışmanın bu eksen çevresinde ilerlemesini sağlamıştır. Kitapta edebiyat tarihimiz açısından önem arz eden şair, yazar, eser ve topluluklar üzerinde durularak Tanzimat, Ara Nesil, Servetifünun, İkinci Meşrutiyet ve Cumhuriyet olmak üzere beş dönem belirli özellikler etrafında incelenmiştir.

Tanzimat Dönemi Edebiyatı I olarak adlandırılan ilk bölümde Muharrem Dayanç, çeşitli isimlendirmelere konu olmuş modern edebiyatın temelini teşkil eden bu dönemin tarihî ve siyasi zeminini hazırlayan etmenlerden söz eder. Modernleşmenin temelinin Tanzimat edebiyatından çok daha önceye dayandığı üzerinde durularak tarihsel sürecin arka planında yer alan siyasi ve sosyal sebepleri çeşitli aydınların görüşlerinden yararlanarak açıklar. Yenileşme hareketinin esasında Lale Devri’nde başladığını belirtir. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve bu dönemde ortaya çıkan gazeteler hakkında bilgi verilir.

Tanzimat Dönemi Edebiyatı II başlıklı bölümde Şiir, Hikâye ve Roman, Tiyatro, Eleştiri gibi türleri esas alan bir sınıflandırma yapılmıştır. İnsana, topluma ve sanata bakış noktasında dönemlere ayrılan Tanzimat edebiyatının ikinci kuşağı Recaizade Mahmut Ekrem’in öncü kişiliği, Abdülhak Hamit’in metafizik şiiri, Samipaşazade Sezai’nin modern öykü örnekleri ve diğer taraftan Muallim Naci’nin klasiğe bağlı duruşu ile zenginleşir. Bu yıllarda hızlı bir yenileşme sürecine giren edebiyatta, muhteva ve şekil değişikliklerinin yanı sıra sanatçıların edebiyat tartışmaları devrin şekillenmesinde önemli rol oynar. İkinci kuşak şairleri şiirde ilk kuşakta başlayan yenilikleri sürdürmeye devam ederler. Bu dönem şairleri bireyin iç dünyasına yönelerek güzelliği merkeze alan bir sanat anlayışı oluştururlar. Öncü konumunda bulunan Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Muallim Naci etrafında ağırlıklı olarak durulmuştur.

Ara Nesil Edebiyatı, Tanzimat’ın ikinci nesli ile Servetifünun topluluğu arasında yer alan bir topluluk ve dönemin adıdır. Pek çoğu edebiyatta yenileşme hareketinin başladığı yıllar içerisinde doğan, yenileşme durumundaki sanatkârların eserlerini okuyarak büyüyen, Batı tarzı okullarda yabancı dil öğrenerek yetişen bu genç nesil yeni bir duyuş ve düşünüşün timsalidir. Bölüm yazarı Mahmut Babacan, Ara Nesil’i oluşturan sanatçıları eğilimleri bakımından üç başlık altında inceler: Klasik zevki, Divan edebiyatı üslubunu sürdürmek isteyenler, Eski ile yeni arasında yer alan ılımlılar, Yenilikçiler. Ara Nesil’de Şiir, Ara Nesil’de Eleştiri, Ara Nesil’de Roman ve Hikâye, Ara Nesil’de Tiyatro gibi başlıklar altında bu dönemde pek çok türün temsilcisi sanatçılar kısaca tanıtılarak eserleri hakkında bilgi verilmiştir.

Maksut Yiğitbaş tarafından kaleme alınan Servetifünun Edebiyatı’nın birinci bölümünde Hazırlıklar, Dergi Çevresi, Öncüllerin Etkisi başlıkları yer almaktadır. 1896-1901 yılları arasında Servetifünun dergisi etrafında toplanan, yeni edebiyat taraftarı gençlerin bir araya gelerek oluşturduğu edebî hareketin ne şekilde temellendiği, öncü olan isimlerin genç sanatçıları nasıl etkilediği, bu dönemi oluşturan etmenler üzerinden anlatılmıştır. Abes-muktebes tartışması etrafında kafiyenin göz için değil kulak için olduğu görüşünü savunan Recaizade Mahmut Ekrem’in bu dönemi oluşturan gençler üzerindeki kuvvetli tesirinden söz edilmiştir. Servetifünun Şiiri adlı ikinci bölümde gerçekten uzaklaşıp hayale sığınan dönem sanatçılarının en çok işlediği temlerden olan hayal-hakikat çatışması, tablo gibi şiir Servetifünun Roman ve Öykücülüğü bölümünde kurmacada hayallere sığınma ve gerçeklerden kaçma teminin hâkim olduğundan, Fransız realist ve natüralistlerinden etkilenen yazarların, kötümser ruh hâline sahip karakterler ürettiklerinden söz edilmiştir. Servetifünun’da Eleştiri bölümünde Edebiyatıcedide eleştirmenlerinin Gustave Flaubert ve Hippolyte Taine gibi Batılı yazar ve eleştirmenler üzerinde incelemelerde bulundukları hatırlatılır.

İkinci Meşrutiyet Dönemi Edebiyatı Yasemin Mumcu tarafından yazılmıştır ve bölüm Tarihî, Siyasi ve Kültürel Çerçeve ile başlatılır. Bu bölümde Meşrutiyet döneminin siyasi ve kültürel atmosferi verilmiştir. Dönemin şartlarından hareketle sosyal mesaj verme gayesi ağır basan eserler kaleme alınmıştır. İkinci bölümde Batıcılık, Osmanlıcılık, Türkçülük, İslamcılık gibi felsefi temelden yoksun, daha çok sosyal ve siyasi yönü ağır basan bazı düşünce gruplarının benimsediği akımlardan söz edilmiştir. İkinci Meşrutiyet Döneminde Şiir bölümünde belirli edebî topluluklar ve cereyanlar çerçevesinde şiir türleri etrafındaki gelişmeler irdelenmiştir. İkinci Meşrutiyet Döneminde Roman başlığının altında romanımızda Tanzimat’tan itibaren akislerini gördüğümüz Türkçülük, Osmanlıcılık, Batılılaşma gibi düşünce akımlarının bu dönemde daha da zenginleşerek romanda yer bulmasından, Doğu-Batı çatışması ve geçmiş-şimdi ikileminin romanlara aksi üzerinde durulmuştur. Son bölümde hikâye, tiyatro, mizah ve eleştiride öne çıkan isimler çerçevesinde bilgi verilir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri bölümü Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923’te kuruluşundan itibaren günümüze uzanan şiir geleneğinin adı olmuştur. Oktay Yivli, yüzyıla yaklaşan bu zaman diliminin bir bütün olarak incelenmesinin önündeki zorluklar sebebiyle dönemi birbiri ardı sıra ortaya çıkan topluluklar ve anlayışlar üzerinden incelemiştir. Bu uzun zaman dilimi Memleketçi Şiir, Öz Şiir, Yedi Meşale Topluluğu, Toplumcu Gerçekçi Şiir, Garip Hareketi, Hisar Topluluğu ya da Milliyetçi Duyarlık, Mavi Dergisi Çevresi, İkinci Yeni Şiiri, Şiirde İslamcı Duyarlık, Son Dönem Türk Şiiri gibi adlandırmalar etrafında ele alınmıştır. Yazar her bir topluluğu öne çıkan isimler etrafında inceleyerek, şairlerin hayatları, dergicilik faaliyetleri ve eserleri hakkında kısaca bilgi vermiştir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı adlı bölümde Bedia Koçakoğlu, romanın gelişimini üç evrede incelemiştir: İlk Evre: 1923-1950, İkinci Evre: 1950-1980, Son Evre: 1980 Sonrası Romanı ve Postmodernist Anlatı. Şüphesiz roman türünün üç evrede incelenmesi, Cumhuriyet döneminde yaşanan siyasi ve sosyal olayların etkisi sebebiyledir. Bu dönemlere tanık olan yazarları işledikleri konulara göre alt başlıklara ayıran Koçakoğlu, roman yazarlarını ayrı olarak hayatı ve eserleri çerçevesinde tanıtmıştır. İlk evreyi oluşturanlar Millî Mücadeleye ve Cumhuriyet’in ilanına tanık olmuş ve edebiyatı araç vazifesinde görüp topluma hizmet etmeyi amaçlamışlardır. Sağ-sol, basın-iktidar, halk-aydın gibi sınıfların belirginleştiği ikinci evrede siyaset romana dâhil edilmiştir. 12 Eylül 1980 darbesiyle şekillenen üçüncü evre edebiyat ve sanatta apolitik bir ortamın oluşmasına sebep olmuştur. Bu dönem yazarları iç dünyalarına çekilerek bireysel bunalımları işlemişlerdir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Öyküsü Murat Kacıroğlu tarafından kaleme alınmıştır. Giriş’te Türk öykücüğünün geçirdiği serüven incelenmiştir. Cumhuriyet sonrası modern öykü anlayışında büyük değişim yaşandığı vurgulanmıştır. Türk öykücülüğü de Türk romanı gibi üç evrede incelenmiştir. Roman ve öyküdeki değişim dönemler dikkate alındığında paralel bir gelişim seyreder. İlk evreyi oluşturan 1923-1950 Arası Türk Öykücülüğü bölümünde Millî Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in ilanına denk gelen dönem romanlarında Anadolu’ya yöneliminden söz edilir. 1950-1980 Arası Türk Öykücülüğü, yaşanan toplumsal ve siyasi değişimlerin sebep olduğu köyden kente göç, kentleşme, liberal ekonomik düzenin yerleşmesi gibi değişimler etrafında şekillenmiştir. 1980 Sonrası Türk Öykücülüğü romana paralel olarak birey odaklı, postmodern öykü anlayışını benimseyen yazarların, yalnızlaşma ve bunalım konularında kurgu oluşturdukları dönemi temsil eder.

      Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu roman ve öyküde olduğu gibi üç evrede incelenmiştir. Didem Ardalı Büyükarman tarafından kaleme alınan bölümde, Türk tiyatrosunun tarihî gelişimi hakkında bilgi verilerek her evre tiyatronun geliştiği, oynandığı mekânlar ve topluluklar bağlamında irdelenmiştir. 1923-1950, 1950-1980 ve 1980 Sonrası gibi üç evrede incelenen tiyatro türü her evre Mekân ve Topluluklar, Oyun Yazarları ve Piyesler başlıklı bölümler hâlinde ele alınmıştır. Dönemin tiyatro yazarları hakkında bilgi verilmiş ve yazılan oyunlardan söz edilmiştir.

Modern Türk Edebiyatı eserinin son kısmını Cumhuriyet Dönemi Kurmaca Dışı Türler oluşturur. Eleştiri, Deneme, Gezi Yazısı, Anı, Günlük-Günce isimli temel başlıklar altında Ahmet Haşim, Nurullah Ataç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Suut Kemal Yetkin, Mehmet Kaplan, Falih Rıfkı Atay gibi önemli yazarların bu türlerde verdikleri eserler, ele aldıkları konular incelenmiştir. Mahmut Babacan tarafından oluşturulan bölümde kurmaca dışı edebî türler hakkında bilgi verilerek, bu türleri temsil eden önemli şahsiyetler anlatılmıştır.

 Modern Türk Edebiyatı, 1859’dan günümüze değin gelişme gösteren şiir, roman, öykü, tiyatro ve eleştiri gibi önemli türler esas alınarak yapılan bir edebiyat tarihi çalışmasıdır. Her biri farklı üniversitelere mensup on akademisyen tarafından kaleme alınan bölümler üslup açısından farklılıklar taşımakla birlikte Türk edebiyatı tarihine bütüncül bir bakış açısı getirmesi yönüyle önemlidir. Medeniyet kriziyle başlayan yeni edebiyatın türler ekseninde bir incelemesini bulabileceğimiz kitapta örnek metinlerle dönem özelliklerini yansıtan nitelikleri görmek mümkündür.

TYB Akademi 23 - Estetik / Mayıs 2018

Bu haber toplam 14485 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim