• İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C

Prof. Dr. Sait Okumuş: Mesnevî’nin Yeni Tıpkıbasımı

Prof. Dr. Sait Okumuş: Mesnevî’nin Yeni Tıpkıbasımı

Mevlânâ Celâleddîn-i Belhî, özellikle Anadolu toprakları olmak üzere İslam coğrafyasında ve dünyada, hayatı ve düşünceleriyle yüzyıllardır insanlığa nefes olmuş, sesine kulak verilmiş, dikkat ve ilgi odağı olmuş, olmaya da devam eden önemli bir şahsiyettir. Türkiye ve dünyada, Mevlânâ ve eserleri etrafında dünden bugüne şerhler, okumalar, incelemeler, azımsanmayacak çalışmalar yapılmıştır[1]. Eserleri Mesnevî, Dîvân-ı Kebîr, Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât ve Mecâlis-i Seb’a’dır. Mesnevî, yazma nüshalarının çokluğu bakımından ön sıralarda yer alan klâsikler arasındadır. Başta Türkiye olmak üzere, İran, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Mısır gibi ülkelerde ve Batı’daki büyük kütüphanelerin birçoğunda yüzlerce Mesnevî yazma nüshasının bulunduğu bilinmektedir.

Mesnevî, Mevlânâ’nın hayatının son on, on beş yılında ürün olarak ortaya çıkmıştır. İkinci cildin yazımına 662/1264 yılında başlandığını, ikinci cildin ilk beyitlerinde kendisi ifade etmiştir. Mesnevî’nin Mevlânâ tarafından söylenmesi, en yakın dostlarından Hüsameddin Çelebi tarafından yazıya geçirilmesi, her cildin bitiminde gözden geçirilmesi ve düzeltmeler yapılması, 672/1273 yılında vefatına kadar sürmüş olmalıdır.

Mesnevî’nin en eski yazma nüshası, 677/1278 istinsah tarihli olup Konya Mevlâna Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar[2] arasında 51 numarada kayıtlıdır. Mevlânâ’nın vefatından birkaç yıl sonrasında istinsah edilen bu nüsha, en muteber ve en sağlam yazma nüsha olarak kabul edilmiş, nüsha-i kadîme, nüsha-i evvel gibi isimlerle isimlendirilmiştir. Bu yazma nüshanın ortaya çıkmasıyla, varlığı bilinmesiyle birlikte, eser üzerinde yapılan çalışmalara kaynaklık etmeye başlamıştır. R. Nicholson, Abdülbaki Gölpınarlı, Adnan Karaismailoğlu, Abdülkerim Surûş, Tevfîk Subhânî gibi isimlerin çalışmaları, söz konusu nüshaya dayanmaktadır. Söz konusu Mesnevî nüshasında 25613 beyit vardır.[3]

Adı geçen nüshanın bilinen ilk tıpkıbasımı İran’da (1992)[4] yayınlanmıştır. Söz konusu yayının baskı kalitesi itinasız bir görüntü vermekte ve bir kısım sayfaları silik ve okunamaz durumdadır.

Aynı nüsha üzerinden ikinci tıpkıbasım Türkiye’de (1993) yayınlanmıştır. Bu baskı, iki farklı boyutta yayınlanmış, uluslararası yararı da düşünülerek bu prestij koleksiyonlar içerisinde yer alan takdim ve tanıtım yazıları İngilizceleriyle birlikte sunulmuştur.[5] T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları arasında çıkan yayın, ülkemizde yapılan ilk tıpkıbasım olması itibariyle takdirle anılmalıdır. Bu çalışmada, yazma nüshadaki kalem ve mürekkep kusurlarının giderilmesine, tezyinatın o günün imkânlarıyla yenilenmesine çaba gösterilmiştir.

İşte Mesnevî’nin muteber yazma nüshası nüsha-i kadîme’den yapılan tıpkıbasımı, T.C. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, Konya ve Mülhakatı Eski Eserleri Sevenler Derneği’nin katkıları ile yeniden yapılmıştır.[6]

Bu basımda gelişmiş teknik imkanlar kullanılmış, böylece daha önceki baskının bazı eksiklikleri de giderilmiştir. Eserin yeniden tıpkıbasımı hakkında teknik bilgi başlığı altında yayının kalitesi için izlenen yol ve yöntemler ekteki fasikülde anlatılmıştır. Altın yaldız baskıyı yansıtma kalitesi, yüksek bulk ve CMYK baskıyı taşımada bu esere uygunluğu sebebiyle Arctic Volume White 135 gsm. kağıt kullanılmıştır. Eserin dış sıvama malzemesinin organik olmasının bile sözleşmeyle belirlenmesi, gösterilen ehemmiyeti işaret etmektedir.

Mesnevî’nin bu basımı, nüshanın tıpkıbasım ve ek fasikül şeklinde tasarlanıp jenerik, sunuş gibi yeni yazılara ek fasikülde yer verilmiş olması başka bir incelik göstergesidir. 677/1278 Tarihli Nüsha-i Kadîme’nin Tıpkıbasımına Dair isimli fasikülde; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takrizi, T.C. Kültür Bakanı’nın takdimi, İl Kültür ve Turizm Müdürü’nün sunuşu, Abdülbaki Gölpınarlı’nın elyazması nüshanın tanıtım ve tavsifi, Zeren Tanındı’ın İslam kitap sanatında Mevlâna’nın Mesnevî’sinden örnekler, Sermet Tolan’ın yeni tıpkıbasım hakkında teknik bilgiler gibi yazılar yer almıştır. Söz konusu fasikülde Adnan Karaismailoğlu imzasıyla hazırlanan “Nüsha-i Kadîme’ye Göre Karşılaştırmalı Dizin” bulunmaktadır. Dört sütun halinde düzenlenen dizin; Farsça Mesnevî’deki konu başlıklarının Nüsha-i Kadîme[7], R.A. Nicholson neşri[8] ve A. Karismailoğlu-Derya Örs neşri[9] olmak üzere üç çalışmadaki yerlerini göstermektedir.

Sonuçta ortaya çıkan güzellik, Genel Yayın Yönetmeni Abdüssettar Yarar, Danışman Ali Bektaş, Yayın Kurulu Adnan Karaismailoğlu, Naci Bakırcı, Ali Kemal Kakan, Tasarım A. Yasin Candan başta olmak üzere büyük bir ekibin emeğiyle, uzun bir araştırma ve geliştirme çabalarının ürünü olduğu açıktır. Eldeki tıpkıbasım çalışması; araştırmacılar, sanat insanları ve okuyuculara, Mesnevî’nin Mevlâna Müzesi 51 envanter numarasında kayıtlı bulunan muteber yazma nüshasına kolayca ulaşma, yeni neşir ve çevirilere vesile olma imkânı sunacaktır.

Ülkemizde Mesnevî’nin diğer bir tıpkıbasımı, 2015 yılında Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından 2 cilt hâlinde yayınlanmıştır. Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Hâlet Efendi, 171 numarada kayıtlı olup Mevlâna’nın vefatından yüz yıl sonra 774 / 1372 yılında istinsah edilen nüshadan yapılan bu tıpkıbasım, Derya Örs-Hicabi Kırlangıç’ın Mesnevî çevirisi[10] ile birlikte sunulmuştur.

Burada Mevlânâ’nın diğer eserlerinin tıpkıbasımlarını da anmak gerekir.

Mevlânâ’nın en hacimli eseri, gazel ve rubaileri içine alan Dîvân-ı Kebîr’dir. Edebî geleneğin dışına çıkarak gazellerinde; kendi adı/mahlası yerine, Şems, Şems-i Tebrîzî, Şemsü’l-hak ve’d-dîn gibi isimlendirmelerle Şemseddîn-i Tebrîzî’nin adını öne çıkardığı için bu eser; Dîvân-ı Şems-i Tebrîzî, Külliyât-ı Şems gibi adlarla da anılmaktadır.

Mesnevî kadar eski ve Mevlânâ’ya yakın yıllara ait el yazmaları bulunmayan Divân-ı Kebîr’in, A. Gölpınarlı’ya göre Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Eserler Numara 68 ve 69’da kayıtlı 768/1367 ve 770/1368 tarihli Dîvân-ı Kebîr yazması “nüshaların en sağlamıdır.”[11] İlgili nüsha, Dîvân-ı Kebîr’in çok sayıdaki yazma nüshalarının arasında önemli bir yere sahiptir. Tertip, yazı ve tezhip açısından da dikkat çeken iki cilt halindeki yazma nüsha hakkında A. Gölpınarlı, çevirisinin önsözünde ve Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Kataloğu’nda[12] ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Dîvân-ı Kebîr’in sözü edilen yazması üzerinden ilk tıpkıbasımı, Türkiye’de “Mevlânâ Yılı” olarak ilan edilen 2007 yılında Nevit Oğuz Ergin tarafından gerçekleştirilmiştir.[13] Çalışmalarını daha çok Mevlânâ’nın Dîvân-ı Kebîr’i etrafında yoğunlaştıran Nevit Oğuz Ergin, Divan’ın tamamını Abdülbaki Gölpınarlı'nın Türkçe çevirisini esas alarak İngilizceye çevirmiştir.[14]

Tıpkıbasımı yapılan bu nüshadan daha eskileri bulunuyorsa da gerek merhum Gölpınarlı’ya ve gerekse neşrinde ayrıca eski yazmalardan da yararlanan merhum B. Furûzânfer’e göre bu yazma emsalsizdir. Bu nedenle Gölpınarlı, çevirisine esas aldığı bu yazmanın tıpkıbasımını çevirisinin tamamlanmasından sonra gerçekleştireceğini ilan etmiş[15], ne yazık ki, kalan ömründe buna imkân bulamamış olmalıdır.

Dîvân’ın ikinci tıpkıbasımı[16] Türkiye’de 2012 yılında yapılmıştır. Söz konusu Dîvân-ı Kebîr’in tıpkıbasımı, Adnan Karaismailoğlu’nun katkılarıyla iki cilt ve bir fasikül hâlinde hazırlanmıştır. Fasikülde sunuş ile yazma nüsha, B. Fürûzânfer neşri ve A. Gölpınarlı çevirisi üzerinden karşılaştırmalı bir gazel fihristi[17] yer bulmuştur.

Mevlânâ’nın Mesnevî ve Dîvân-ı Kebîr’i dışındaki Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb’a adlı eserleri mensurdur. Bu üç eserin tıpkıbasımları, ilk defa Adnan Karaismailoğlu’nun danışmanlığı ve Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan’ın gayretleriyle 2010 yılında tek cilt hâlinde yayınlanmıştır.[18] Bu cilt içerisinde yayınlanan tıpkıbasımda, Adnan Karaismailoğlu tarafından her bir esere ayrıca sunuş yazılmış, dizinler hazırlanıp eklenmiştir.[19]

Merhum A. Gölpınarlı, Fîhi Mâ Fîh’i yıllar önce Türkçeye çevirdiğinde “sunuş” yazısında Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 2111 numarada kayıtlı yazma mecmuayı ayrıntılı bir şekilde tavsif etmiştir.[20] Mevlânâ’nın sohbetlerinden oluşan Fîhi Mâ Fîh’in kimin tarafından tertip edildiği tam olarak bilinmese de elbette en yakın çevresindekiler bu derlemeyi yapmıştır. Bu teşebbüste Sultan Veled ve Çelebi Hüsâmeddîn ilk hatıra gelen zatlar olurken, Mevlânâ’nın kendisi de tutulan kayıtları gözden geçirmiş olmalıdır.

Fîhi Mâ Fîh’in Farsça metni birkaç defa basılmıştır.[21] Bunlar arasında B. Furûzânfer’in neşri, alaka görmesine ve sonraki bazı yayınlara kaynaklık etmesine rağmen A. Gölpınarlı tarafından tenkit edilmiş, neşirdeki birçok eksiklik ve yanlışlıklar ortaya konmuştur.[22] Tıpkıbasımı sunulan yazma nüsha 70. fasılda/bölümde sona ermektedir. Bu nüshayı esas almış olan Merhum Gölpınarlı yaptığı araştırmalar sonucunda muteber gördüğü diğer yazmalardan çevirisine 6 bölüm ve ilave metin aktarmıştır. Bu ilavelerin hemen tamamı Mevlânâ’nın Mektûbât ve Mecâlis-i Seb’a isimli eserlerinin yazmalarının da bulunduğu Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Numara 79’daki mecmua içerisindedir.[23] Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi’ndeki 2111 numaralı yazma nüshanın tıpkıbasımının, Fîhi Mâ Fîh üzerindeki çalışmaları kolaylaştıracağı aşikârdır. Yararlanmayı artırmak için bu yayına yazma nüshanın, B. Fürûzânfer neşrinin ve A. Gölpınarlı’nın çevirisinin fasıl/bölüm sayfalarını içeren bir fihrist konulmuştur.

Mevlânâ’nın yedi vaazını içeren Mecâlis-i Seb’a isimli eseri, çevresindekiler tarafından, belki de doğrudan Sultan Veled veya Çelebi Hüsâmeddîn’in eliyle bir araya getirilip düzenlenmiştir. Eser birkaç kere neşredilmiş,[24] ancak bir yazma nüshasının tıpkıbasımı ilk defa yapılmaktadır. Tıpkıbasımı gerçekleştirilen bu yazma için Merhum A. Gölpınarlı ayrıntılı bir şekilde bilgiler vererek şöyle demektedir: “Mecâlis-i Seb’a”nın en doğru ve en sağlam nüshası, Konya’da, Mevlânâ Müzesi Kitaplığında, 79 no.da kayıtlı mecmuadadır.” Zaten kendisi de bu gerekçeyle çevirisinde bu nüshayı esas kabul etmiştir.

Mevlânâ’nın devlet adamlarına, ilim erbabına, oğullarına ve muhtelif kişilere hitaben kaleme aldığı 145 mektuptan oluşan Mektûbât adlı eseri, daha önce birkaç defa neşredilmiştir.[25] Ancak Mektûbât’ın en önemli yazma nüshasının tıpkıbasımı yine ilk defa bu yayınla gerçekleşmiş olmaktadır.

Bu eseri Mektuplar adıyla Türkçeye çeviren Abdülbâki Gölpınarlı, mektuplar hakkında önemli bilgileri bir araya getirmiştir. Tespit edip incelediği Mektûbât’ın yazma nüshalarından özellikle Mevlânâ Müzesi’nde Müzelik Eserler arasındaki 79 numaralı yazmaya dikkatleri çekmiş ve çevirisinde de bu yazmayı esas almıştır. Bu yazma nüshanın kopmuş bulunan sayfalarındaki mektupları, yine değerine işaret ettiği Süleymaniye Kütüphanesi Nâfiz Paşa Kitapları arasındaki 1055 numaralı yazma nüshadan ikmal etmiştir.[26]

Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb’a adlı eserlerinin tıpkıbasımını içine alan bu yayınla birlikte, bugün Hz. Mevlânâ’nın bütün eserlerinin tıpkıbasımları Türkiye’de tamamlanmıştır.

Hayatı boyunca Mevlânâ ve Mevlevîlik üzerine çalışmalarda bulunan, Mevlânâ’nın bütün eserlerini çevirip yayınlayan Abdülbaki Gölpınarlı; Mevlânâ’nın Mesnevî’si başta olmak üzere, bütün eserlerinin önemli yazmalarının tıpkıbasımlarını yayınlamak arzusunu gerçekleştirme imkanı bulamamış,[27] yazık ki yayınlandığını da görememiştir. Bu münasebetle kendisine rahmet dileğimiz bir borç olarak üzerimizdedir.

Mevlânâ’nın bütün eserlerinin tıpkıbasımlarının sağlam ve muteber nüshalar üzerinden, bizim ülkemizde gerçekleşmiş olması başlı başına değerlidir. Bütün bu tıpkıbasım yayınları; katkısı olan büyük ilmi heyet ve teknik kadro için her zaman hatırlanacak bir gurur vesilesi, ülkemiz için anlamlı bir duruş göstergesidir.

TYB Akademi 39 / Eylül 2023


[1]Mehmet Önder, İsmet Binark, Nejat Sefercioğlu, Mevlânâ Bibliyoğrafyası, I-II, Ankara: İş Bankası Kültür Yay., 1973-1974; Adnan Karaismailoğlu, Sait Okumuş, Fahrettin Coşguner, Mevlânâ Bibliyografyası, Konya: T.C. Konya Valiliği Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2006.

[2] Kendisinin de tercüme ve şerhte esas aldığını belirttiği 51 nolu nüshanın tanıtımı için bkz. Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlâna Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Kataloğu, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2003, s. 45-55.

[3] Mevlâna Celâleddîn Rûmî, Mesnevî, çev. Adnan Karaismailoğlu, Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2007, s.  I/39.

[4] Mesnevî, zîr-i nazar-i Nasrullah-i Purcevâdî, çâp-i aksî, Tahran: Merkez-i Neşr-i Dânişgâhî, 1371hş./1992, B. Boy, XVII+610 s. (Mevlânâ Müzesi nu. 51’deki 677h. (1278) tarihli yazma nüshanın tıpkıbasımı).

[5] Mevlana, Mesnevî, (Mevlânâ Müzesi nu. 51’deki 677/1278 tarihli yazma nüshanın tıpkıbasımı), Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı, 1993, XIV s.+325 yaprak, Prestij Koleksiyon Baskı.

[6] Mevlânâ, Mesnevî, Tıpkıbasım (Mesnevî: 677/1278 Tarihli Nüsha-i Kadîme’nin Tıpkıbasımına Dair adlı fasikül ekiyle birlikte), Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2022, 325 yaprak (Konya ve Mülhakatı Eski Eserleri Sevenler Derneği’nin katkıları ile.)

[7] Mesnevî, Mevlâna Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Nu. 51.

[8] The Mathnawi of Jalálu’ddín Rúmí, I-VIII, by Reynold A. Nicholson, ed. from the

oldest mss. Available; with critical notes, tr. and commentary, I-VIII, London: Luzac & Co.,

1925-40; E. J. W. Gibb Memorial, 1960, 1977; 1985, 1990, 1991 ve birçok farklı baskı(I, III,

V. ciltler metin; II, IV, VI. ciltler İngilizce tercüme; VII ve VIII. ciltler şerh).

[9] Mesnevî, I-II, çev. Adnan Karaismailoğlu, Ankara: Akçağ Yay., 2004; Düzeltilmiş 2. baskı,

I-III, Ankara: Akçağ Yay., 2007; I-III, Konya: T.C. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Md., 2007. (Tam Metin, Tek Cilt), Ankara: Akçağ Yay., 2007 vd.; Farsça Metin: Mesnevî-i Ma’nevî,

I-VI, nşr. Adnan Karaismailoğlu-Derya Örs, Konya, 1384hş/2005, Büyükşehir Belediyesi;

Mesnevî-i Ma’nevî, I-III, Ankara, 2007, Akçağ Yay.

[10] Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (1207-1273), Mesnevî-i Ma’nevî, I-II, İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu, 2015. (Derya Örs-Hicabi Kırlangıç çevirisi ve Mesnevi Yazma Nüshasının Tıpkıbasımı ile birlikte)

[11] Mevlânâ Celâleddin, Dîvân-ı Kebîr, I, Çeviri Abdülbâki Gölpınarlı, Önsöz, s. 10.

[12] Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Kataloğu, Hazırlayan Abdülbâkî Gölpınarlı, Ankara, 2003 (Türk tarih Kurumu), s. 89-99.

[13] Dîvân-i Kebîr, I-II, hzl. Nevit O. Ergin, Konya: Altunarı Ofset Ltd., 2007, 153+173 s. (Mevlânâ Müzesi Ktp. Nu. 68-69’dan Tıpkıbasım).

[14] Divan-ı-Kebir: Meter I-XXII, translated by Nevit Oguz Ergin, first edition, CA., Los Angeles: Turkish Republic Ministry of Culture & Echo Publications, Chicago: Kazi Publications, 1995-2004; A Year With Rumi / Daily Readings (365 poems of Rumi), edited and translated by Coleman Barks with John Moyne, Nevit Ergan, A.J. Arberry, Reynold Nicholson, and others, HarperCollins, New York, 2006; Crazy as we are: Selected Rubais from Divân-ı Kebîr, Nevit Oguz Ergin, Prescott, Ariz.: Hohm pr, 1992; The Glory of Absence: Selection from Meter 2 of Rumi’s Divân-ı Kebîr, translated by Nevit Oguz Ergin, Echo Publications, 1998; Magnificent One: Selected New Verses from Divan-ı Kebir, translated by Nevit Oguz Ergin, 1993.

[15] Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ Celâleddîn, s. 271.

[16] Dîvân-ı Kebîr, I-II, Tıpkıbasım-Ek: Takdim/Fihrist, Ankara: Ptt Genel Müdürlüğü, 2012.

[17] Adnan Karaismailoğlu, “Divân-ı Kebîr’in Tıpkı Basımı için Sunuş”, Dîvân-ı Kebîr Tıpkıbasım-Takdim/Fihrist, Ankara: Ptt Genel Müdürlüğü, 2012, Takdim/Fihrist s. 7-55.

[18] Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb’a’nın Tıpkı Basımı, Konya: Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2010.

[19] Adnan Karaismailoğlu, “Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb’a’nın Tıpkı Basımı için Sunuş”, Fîhi Mâ Fîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb’a’nın Tıpkıbasımı, Konya: Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2010, s. 7-26.

[20] Fîhi Mâ-Fîh, çev. Abdülbaki Gölpınarlı, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1959; Konya: Tablet Basım Yay., 2001, 296 sayfa, Sunuş s. XVII; Mevlânâ Celâleddîn, Fîhi Mâ Fîh, Çev. Abdülbâki Gölpınarlı, Konya, 2001, Sunuş s. XVII-XIX; Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Yazmalar Kataloğu, Ankara, 1971, II, 172-176

[21] Kitâb-i Fîhi mâ fîh, I-II (tek cilt halinde), be-sa’y ve ihtimâm-i Mirzâ Muhammed Hâşim-i Hânsârî, hat: Alî b. Ca’fer-i Gurgânî, Tahran: Matba’a-i Seyyid Murtazâ, 1333-1334hş./1915-16. (Taş Baskı)

Fîhi mâ fîh, be-zamîme-i Tezkire-i Mevlânâ Celâleddîn Muhammed-i Belhî-i Rûmî-i Mevlevî, be-ihtimâm-i Abdulmecîd-i Deryâbâdî, Hind: Matba’a-i Ma’ârif-i A’zamgerh, 1928; 1929. (Taş Baskı)

Fîhi mâ fîh min-Kelâm-i Mevlânâ Celâleddîn Muhammed el-Belhî, Şîrâz: Kitâbfurûşî-i Cihânnumâ, 1318hş.

Kitâb-i Fîhi mâ fîh; ez-Goftâr-i Mevlânâ Celâleddîn Muhammed-i meşhûr be-Mevlevî, bâ-tashîhât ve havâşî: Bedî’uzzamân-i Furûzânfer, Tahran: Dânişgâh-i Tahran (Matba’a-i Meclis), 1330hş./1951; 1331hş.; Şirket-i Sihâmî-i Nâşirîn-i Kutub-i İran, 1338hş./1958; Emîr-i Kebîr, 1348hş; 2. Baskı, 1348hş.; 3. Baskı, 1358hş.; 4. Baskı, 1360hş.; 5. Baskı, 1362hş.; 6. Baskı, 1369hş.; 1381hş.

Makâlât-i Mevlânâ (Fîhi Mâ Fîh), vîrâyiş-i metn: Ca’fer Muderris-i Sâdikî, 1. Baskı, Tahran: Neşr-i Merkez, 1372hş./1994; 2. Baskı, 1374hş.; 6. Baskı, 1384hş.

Fîhi mâ fîh (Mîrâs-i Dirahşân-i Mevlânâ Celâleddîn Muhammed-i Mevlevî-i Belhî-i Horâsânî), bâ-tashîh ve ihtimâm-i Huseyn-i Haydarhânî, Tahran: Senâ’î, 1375hş.

Fîhi mâ fîh / Mevlânâ Celâleddîn Muhammed-i Belhî (Goftârhâ-yi Ârifâne-i Râz-âşinâ-yi Belh), ber-Esâs-i Nusha-i Ustâd Bedî’uzzamân-i Furûzânfer, be-kûşiş-i Zeyneb-i Yezdânî, Tahran: İntişârât-i Firdovs, 1385hş., O. Boy, 534 s.

[22] Mevlânâ Celâleddin, Fîhi Mâ-Fîh, Çev. A. Gölpınarlı, Sunuş IX-XI.

[23] Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Numara 79, yaprak 60b-62b, 107b-110a.

[24] Mecâlis-i Seb’a-i Celâleddîn Muhammed-i Belhî-i Rûmî, be-inzimâm-i Heft Mektûb ez-kitâb-i Mektûbât-i Mevlânâ, Tahran: Hâver, 1315hş./1936.

Mevlânâ’nın Yedi Öğüdü, (Veled Çelebi İzbudak’ın Mektubunu, Nafiz Uzluk’un mukaddime ve Mevlânâ’nın hayatını anlatan biyografisini) düzelten: Ahmed Remzi Akyürek, çev. Rizeli M. Hulûsi, hzl. M. F. Nafiz Uzluk, İstanbul: Bozkurt Bsm., 1937.

Mecâlis-i Seb’a (Heft Hitâbe), bâ-tashih ve tavzîh-i Tevfîk-i Subhânî, Tahran: Keyhân, 1365hş.; 1373hş.; 3. baskı, 1379hş./2000.

Mektûbât ve Mecâlis-i Seb’a, bâ-mukaddime-i Cevâd-i Selmâsî-zâde, Tahran: İkbâl, 1379hş./2000; 3. Baskı, 1385hş., O. Boy, 320 s.

Mecâlis-i Seb’a-i Mevlânâ, be-ihtimâm-i Ferîdûn Beg, Tahran: Neşr-i Câmî, t.y.

[25] Mektûbât-i Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Tahran: Hâver, 1315hş.

Mevlânâ’nın Mektupları / Mektûbât, düzelten: Ahmed Remzi Akyürek, mukaddime: Veled Çelebi İzbudak, önsöz ve nşr. Feridun Nâfiz Uzluk, İstanbul: Sebat Bsm., 1937.

Mektûbât-i Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (ez-rûy-i nusha-i çâp-i İstanbul), be-kûşiş-i Yûsuf-i Cemşîdîpûr ve Gulâm Huseyn-i Emîn, Tahran: Atâyî, 1335hş./1956; 1337hş./1958; Pâyende, 1335hş./1956.

Mektûbât-i Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, tashîh: Tevfîk-i Subhânî, Tahran: Merkez-i Neşr-i Dânişgâhî, 1371hş./1992.

Mektûbât ve Mecâlis-i Seb’a, bâ-mukaddime-i Cevâd-i Selmâsî-zâde, Tahran, 1379hş.

[26] Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Kataloğu, Ankara, 2003, s. 115-117; Mevlânâ Celâleddîn, Fîhi Mâ Fîh, Çev. Abdülbâki Gölpınarlı, Konya, 2001, Sunuş s. XIII-XVI.

[27] Adnan Karaismailoğlu, “Mevlâna’yı Bilim ve Kültür Dünyasına Sunan Araştırmacı: Abdülbaki Gölpınarlı”, Aşkın Sultanları: Son Dönem İstanbul Mevlevîleri Sempozyum Kitabı, İstanbul: İBB Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, 2010, s. 277-278; Fîhi Mâ-Fîh, çev. Abdülbaki Gölpınarlı, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1959; Konya: Tablet Basım Yay., 2001, 296 sayfa, Sunuş s. XVII; Mevlânâ Celâleddîn, Fîhi Mâ Fîh, Çev. Abdülbâki Gölpınarlı, Konya, 2001, Sunuş s. XVII-XIX; Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Yazmalar Kataloğu, Ankara, 1971, II, 172-176.

Bu haber toplam 1612 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim