• İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C

İslam düşünürleri mutluluğu nasıl tanımlıyor?

İslam düşünürleri mutluluğu nasıl tanımlıyor?
İslâm filozofları, mesela, Fârâbî “en yüce mutluluk”u, her insanın ulaşmak istediği bir gaye, İnsan nefsinin, varlığını sürdürmede herhangi bir maddeye ihtiyaç duymayacağı bir varlık yetkinliğine ulaşması şeklinde tanımlar. Hatice Toksöz yazdı.
Düşünce tarihinde ahlak felsefesinin en önemli kavramlarından biri mutluluktur. Tarihin hemen her döneminde “Mutluluk nedir?” sorusu bir şekilde insanların zihnini meş­gul etmiştir. Düşünce tarihinde mutluluk genellik­le, “en yüce gaye”, “en yüksek iyi”, “en yüce mut­luluk”, “nihai yetkinlik” şeklinde ifade edilmiştir. Arapçada mutluluk es-sa’âde kelimesiyle karşılık bulur. Bu kavramın zıttı ise eş-şekâve’dir (mutsuz­luk). Sözlüklerde mutluluk, “iyi ve hayırlı olana ulaşma, Allah’ın kişiye bereket ihsan etmesi, onu mutlu kılması” şeklinde tanımlanmaktadır.
 
Burada “iyi” ile “mutluluk” arasında bir tür ilişki olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda şu soruyu sorabiliriz: İyi/hayr nedir?
 
İslâm ahlak filozoflarına göre “iyi”nin ne olduğu­nu insanın kendisi belirler. Daha sonra da belirlemiş olduğu iyiye ulaşabilmek için ne gibi araç ve değer­lere ihtiyacı olduğunu araştırır ve o doğrultuda fiil­lerini gerçekleştirir. Esasında burada insanın “iyi”yi belirlemesi fiillerini harekete geçiren bir başlangıç­tır. Buna İslâm filozofları “mebde’/ilke” adını ver­mişlerdir. İnsanın “iyi”ye yönelmesi ve o doğrultuda fiilini gerçekleştirmesi de “gayedir (erek/amaç). Do­layısıyla “iyi nedir?” sorusu beraberinde “Doğru fiil nedir?” sorusunu araştırmayı gerektirir.
 
İslâm ahlak düşüncesi gayecidir (teleolojik/eu­daimonist). Başka bir ifadeyle İslâm ahlak düşün­cesinde gaye/erek/amaç, “en yüce iyi”ye ulaşmak­tadır. “En yüce iyi” ise bazı insanlar için doğa ile uyumlu yaşama, bazıları için kendi kendine yeterli olma, bazıları için sahip maddi imkânlarla mutlu olma, bazıları için acıdan kaçma ve olabildiğince haz alma, bazı insanlar için de kendini Allah’a ada­ma şeklinde farklı şeyler olabilir. Şu bir gerçektir ki herkes için “en yüce iyi” farklı olmakla birlikte, bütün hepsinde ortak olan şey, bir “en yüce iyi”nin var olduğu inancıdır. İnsanda var olan bu inancın temelinde de en yüce ve en değerli olan şeye ulaş­mak için çaba harcaması gerektiği dürtüsü bulun­maktadır.
Bu haber toplam 1205 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim