“Ey iman cevherini bir ekmeğe değişen kişi!
Ey gönül madenini bir arpaya satan kişi!
Nemrût, İbrahim’e gönül vermedi de
Sonunda canını bir sivrisineğe verip gitti.”
Hazret-i Mevlâna’nın “Mesnevî”, “Fîhi Mâ Fîh”, “Mektûbat” gibi büyük eserlerinden biri olan “Dîvan- Kebîr” de diğer eserleri gibi üzerinde önemli çalışmalar yapılan bir eseri olmuş ve birçok tercüme ve şerh çalışmasıyla hayatımızda yer etmiş bir eserdir. Bu büyük eserin önemli bir noktasını teşkil eden “Rubâîler” de “Dîvan-ı Kebîr”den seçilmiş bir bölüm olmasına rağmen telif bir eser gibi çalışılmış ve bu rubailerden hazırlanan seçkiler, hususi bir yer edinmiştir hem gönüllerimizde hem de kütüphanelerimizde. Diğer tüm eserleri gibi “Rubâîler” de edebî bir tat veriyor oluşu ve yol gösterici bir özelliğe sahip oluşu münasebetiyle çok önemli bir eser olarak farklı çalışmalara kaynaklık etmiştir. Şiiriyet, bilgelik, irfan, felsefe bu özel seçkinin de temelini oluşturmuş ve Hazret-i Mevlâna’nın bitmez tükenmez çağrısı farklı cümlelerle, farklı benzetme ve kurgularla bu eserde de kendisini hissettiren en büyük özelliği olmuştur.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17808/okuyuculara-rublerden-secilmis-hediyeler.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.