Türkiye, son on iki yılda hızlı ve karmaşık bir süreç yaşadı. Ülkede seksen küsur yıllık birikimin sonucu olan çeşitli sorunlar, bu on iki yılda görece de olsa, belli bir çözüme kavuşturulmuş oldu.
Öte yandan kültürel alan, söz konusu cari sorunların giderilmesi noktasında, ekonomik ve kalkınma hamlelerine benzer ve istenilen atılımı gerçekleştirmedi.
Şimdi, "Yeni Türkiye" söylemi, arzu edilen fakat çeşitli nedenler gerçekleşemeyen bu sorunların giderilmesi için kendini bir imkan olarak sunuyor.
Biz de bu konu üzerine düşünüp taşınan insanlara "Yeni Türkiye'nin Kültür Politikaları" üzerine ne düşündüklerini, bu süreçle ilgili beklentilerinin neler olduğunu sorduk. Soruşturmamızın ilk konuğuAhmet Mercan.
Türkiye'nin yeni bir dönemecin arefesinde olduğuna dair yaygın bir söylem var. Kültür alanında da hakikaten “Yeni Türkiye” beklentisi içinde olabilecek emareler görebiliyor musunuz?
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasında ilk meclise atıfla ve on yıllık süreçte özgürlük alanında yapılan kimi düzenlemeler kastedilerek siyasi bir söylem olarak seslendirildi bu. Selçuklu'dan Osmanlı'ya akseden, oradan Cumhuriyet'e geçerken arızaya uğratılan millet ruhunun yeniden inşası olarak anlaşılan söylemin kısa sürede emare göstermesi beklenemez olmakla birlikte, on yıllık kültür politikası gözönüne alındığında, fazla hevesli olmanın gerekçelerini bulamıyorum. Söylem iktidarın başarısından çok, muhalefetin alabildiğine geri kalmasıyla oluşan açık üzerinden seslendiriliyor.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18359/iktidarin-kulturu-turizmin-baskisi-altinda.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.