Ali Yakup Cenkçiler Hoca Arapça derslerimize girerdi. 10 yıla yakın Tuba Kız Kuran Kursu’nda ders verdi. Hem sınıfça olan derslerimize girdi hem de kendisinden grup ve özel dersler almak kısmet oldu. Birçok kitap okuttu; en-Nahvul Vadıh, İhya, Sarf, Nahiv vs.
Dersini o kadar iştahla anlatırdı ki hayran kalırdık. İnsanüstü bir fedakarlık ve gayret sarf ederdi. Onun hakkını ödemek mümkün değil... Maddi hiç bir karşılık beklemeden, öğrencilere ara ara harçlık veren, yazılı eser değil de canlı eserler bırakan, “Âlim hiçbir zaman paraya talip olmamalıdır. Olursa şerefi, fazileti gider” diyen bir hocaydı. Dersini hiçbir şeye feda etmezdi. Tuba Kız Kuran Kursu’ndan mezun olduktan sonra beni ve birkaç arkadaşı özel ders için evine davet etti. Eski bir İstanbul hanımı, titiz eşi Muammer Hanım’a rağmen her gün evinde ders vardı. Hatta bana bir ara tek olarak ders vermek zorunda kaldığında, hanımını yanımıza oturturdu. Ders sırasında çok önemli misafiri gelse dahi dersi kesmez, hatta ziyaretten dolayı biraz da söylenirdi. Çünkü ders, kazası olmayan bir ibadetti onun için.
O çok değerli bir hoca, aynı zamanda çok kıymetli bir insandı. Örnek bir şahsiyetti. Osmanlıya ve Türk’lere vefa borcu olduğu için özellikle Türkiye’ye yerleşip burada hizmet etmek istemişti.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/portre/26770/ornek-bir-sahsiyet-bir-ahlak-abidesi-ali-yakup-cenkciler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.