• İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C

Türkiye Gibiyiz; Sürprizli, Umulmadık, Mucizevi, Meşakkatli

Türkiye Gibiyiz; Sürprizli, Umulmadık, Mucizevi, Meşakkatli

''Sosyolojinin, psikolojinin ve felsefenin bitip tükenmez terimlerinde demlendiğimiz o ilk ve son gençlik yıllarının yüzlerce kitabı! Nasıl da tozluydu sayfaları artık. Mazlumun hakkını savunalım derken vicdan için en gerekli kavramları yüreğin en uzak dehlizlerine yollamışız fark etmeden. Yaşadığım çevrenin en seçkin takıntılarını, en faydalı özentilerini, en estetik meşguliyetlerini, beğeni ve ironilerini film şeridi gibi geçiriyordum gözümün önünden.'' Leyla İpekçi yazdı.

KİTAPLARIMLA HİCRET

Beş yıl kadar önceydi. Kırk yıllık kitaplığımı ara ara tasnif etmiş olsam da, en köklü tasnifimi ilk kez yapacaktım. Tabiri caizse tepeden tırnağa bütün tozlu rafları sallayacak, dallarındaki olgun ve ham meyveleri toprağa düşürecektim. Üstelik bu da yetmiyormuş gibi, eşimin kitaplığı da aynı muameleyi görmeyi bekliyordu benden. On beş yıl olmuştu zaten ikisi birbirine karışalı.

İşe yaramayan kitaplar

Ama sorun daha derindeydi. Birçok kitaptan ikişer tane vardı mesela. Eşimle benzer geçmişlerden gelmiş, gençliğimizde benzer kitaplara rağbet etmiştik birbirimizi hiç tanımadan. Bir araya geldikten sonra da işimiz gücümüz gereği bize yollanan kitaplar çoğu kez çakışıyor, bir sefer de aynı kitaptan birkaç tane gelebiliyordu. Bunların ayıklanması gerekiyordu. Bir de asıl olarak “bir daha dönmem” dediğimiz kitapları ayrıştırmak, kutulayıp ilçe kitaplıklarına filan yollamayı başarmak gerekiyordu. Buradaki sorun şuydu: Bazı kitaplar sayfa sayfa çiziliydi. Bu şekilde kimseye okuması için teslim edemezdiniz.

Peki, ne olacaktı akıbeti bu “işe yaramayan” kitapların? Bir yazar için hafıza en kıymetli sermayelerden biridir nihayetinde. Kitap arşivi, tozlansa da gözümün önünde kalmalıydı bu durumda. Hangi eski kitaptan vazgeçebilirdim ki?

Ehlileşmiş bir taşra Avrupalısı olarak kodlanmıştık zihinlerde

Üç hafta kadar sonra nihayet bu uzun ve yorucu çalışmamı sonlandırdım. Fakat bambaşka bir dünyaya dalmıştım. 80’lerden, hatta 70’lerden kalma gençlik kitapları, dergiler, çalıştığım yayınevlerinden çıkan dergi ve gazeteler, 80’lerden bugüne geçirdiğim bütün evreleri yansıtan yayınlar, Türkiye’nin geçirdiği bütün güncel, siyasi, sosyolojik merhaleler... Her şey bir arada canlanmıştı raflardan kutulara.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/mercek-alti/28154/turkiye-gibiyiz-surprizli-umulmadik-mucizevi-mesakkatli

Bu haber toplam 755 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim