• İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C

Uda İade-i İtibarını Yapan Bir Müzik Adamı: Cinuçen Tanrıkorur

Uda İade-i İtibarını Yapan Bir Müzik Adamı: Cinuçen Tanrıkorur
''Cinuçen Tanrıkorur herkese nasip olmayacak hususî bir tavır, bir ekoldür. Onun çalışı, henüz ilk mızrabından tanıyacağınız, baştanbaşa şahsiyet sahibi, kuvvetli bir ifadenin temsilidir.''

Cinuçen Tanrıkorur, 1938, Nefs-i İstanbul, Fatih doğumlu. Kendi ifadesiyle “Cenab-ı Hakk’ın bir lütfu ilahisidir ki; milli kültür şuuruna sahip bir anne babanın çocuğu olarak” dünyaya gelmiş Tanrıkorur. Ömrünü hassasiyetleri olarak benimsediği “Türk musikisinin gerçekten hangi meziyet ve hangi kusurlara, genel manada hangi niteliklere sahip bir müzik olduğunun öğrenilmesi” davasına adamış biri. Mücadelesi zor bir davanın adamı Cinuçen Bey, çünkü “70 sene boyunca bütün düşünenlerin bildiği gibi Türk toplumu kendi müziğinde mahrum bırakılarak yetiştirildi. Yabancı müzikleri öğrenirsek çağdaşlaşacağız zannetmenin komikliği” içinde yaşamış. Kendi o yıllarda yürütülen toplum operasyonunu şöyle ifade ediyor: “Türk çocuğu Bach, Beethoven veMozart’ı öğrendi; Itri’den, Meragi’den, Kazasker Mustafa İzzet Efendi’den, Dede Efendi’den, Tanburi Cemil Bey’den, Sadettin Kaynak’tan habersiz yetiştirildi ve bunu da marifet zannettik.”

Bir anısında toplumumuzun irfanına dikkatleri çeker Cinuçen Bey: “Dün bir taksiye bindik. 70 yaşında Yozgatlı bir köylü arabayı kullanan. Allah sizi inandırsın hayatımda hiçbir Türk aydınından bu kadar isabetli görüşler, çarpıcı cümleler, bunca göz yaşartıcı tespitler duymamıştım. Her bir kelimesinde ayrı bir hikmet olan sözler söyledi: ‘Çocuklarımızı yüksek mühendis olsunlar diye okuttuk ama alçak mühendis çıktılar… Köyümde arpa, buğday bitmişti, saman bitmişti, eşeğin önüne tütün paketini koydum, tütüne baktı yemedi. Eşeğin yemediğini insanlar içiyor bugün.’… Yaşadığı bu hadise üzerine şu yorumu yapıyor Cinuçen Tanrıkorur: “Türk milletinin kültürü yoksa da irfanı vardır, şuurunun zayıf olduğu yerlerde bile izanı vardır.  Bu ham maddeyi, bu tertemiz malzemeyi nasıl bozarız, nasıl dejenere ederiz, nasıl soysuzlaştırırız diye 70 sene uğraştılar. Hamdolsun bozdular! Bir daha düzeltilmesi çok zor olacak şekilde bozdular.”

İşte Cinuçen Bey’in ömrü, enkaz hâline gelen kültür ve sanat dünyamızı, Allah’ın ona bahşettiği yetenekler nispetinde yeninden inşa etmekle geçmiştir. 29 Haziran 2000 yılında terk-i diyar eyleyen Cinuçen Tanrıkorur’u, sevenlerinden ve yakınlarından biri olan, değerli tanburî ve mimar Celâleddin Çelik ile konuştuk.

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/soylesi/24392/uda-iade-i-itibarini-yapan-bir-muzik-adami-cinucen-tanrikorur

Bu haber toplam 874 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim