• İstanbul 20 °C
  • Ankara 22 °C

Medya Pazarında Defolu Türkçe - 78

C.Yakup ŞİMŞEK
Mehmet Şevket EYGİ

(Peygamber'i Gerçekten Sevmek – 06 ŞUBAT 2012 – Millî Gazete)

“Peygamberi gerçekten seven kişi, hiç mütemâdiyen haram yer mi?”

EYGİ’nin “hiç mütemâdiyen haram yer mi?” sualiyle neyi sorduğu veya ne demek istediği tam olarak belli değil. Bunun sebebi, her ikisi de cümlede zarf olarak kullanılan “hiç-mütemâdiyen” kelimelerinin birbirini mana yönünden nakzetmesidir:
“Mütemadiyen” kelimesi “ara vermeden, bilafasıla, devamlı, sürekli olarak” demektir. “Hiç” kelimesi sual cümlelerinde belirsiz bir zamananlatır.
Dolayısıyla “hiç” ile “mütemâdiyen” zarflarını cümlede beraber değil de tek başlarına kullandığımızda anlattığımız veya sorduğumuz şeyler birbirinden farklıdır: 
“Peygamberi gerçekten seven kişi, hiç haram yer mi?”
“Peygamberi gerçekten seven kişi, mütemâdiyen haram yer mi?”
Birincisi “Peygamberi gerçekten seven kişi bir kez bile haram yemez...” demektir.
İkincisi  “Peygamberi gerçekten seven kişi haramı – birkaç kere yemiş olsa bile – mütemâdiyen yemez...” demektir.

Görüldüğü gibi iki hüküm birbiriyle tenakuz hâlindedir.

***

“Peygamber'i seven onun Ashabını da sever.
Onun Ehl-i Beytini de sever.
Onun sevenleri de sever.”

Alt alta sıralanmış ve birbirine bağlanmış olan bu cümlelerden üçüncüsü ne demek istiyor?

A) Onun sevenlerini de sever.
B) Onun sevenleri de Ehl-i Beyt’ini sever.

Görüldüğü gibi, burada “sevenler-sevilenler” birbirine karışmış...

***

(Hak Mezhepler Niçin Lazımdır? – 05 ŞUBAT 2012 – Millî Gazete)

“Peygamberimizin (Salat ve selam olsun sona) sağlığında Ashab dini, imanı, işlemekle ilgili hükümleri ve bilgileri bizzat ondan öğreniyorlardı.”

Ashap, din ve imanı Peygamber’imizden öğreniyormuş, onu anladık; peki şu “işlemekle ilgili hükümler” sözü ne demek acaba? Burada M. Ş. EYGİ’nin “işlemek” kelimesine nasıl bir mana yüklemiş olduğunu anlamak için lügatlere bakıyoruz fakat uygun bir karşılığını bulamıyoruz.
Muhterem M. Ş. EYGİ herhâlde “muamelata dair hükümler” demek istedi ama “muamelat” kelimesini herkes anlamaz diyerek yerine “işlemek”kelimesini tercih etti...

Bu kadar isabetsiz bir tercih nasıl olabilir?..

Yanılmış olmayı dilerim, yani M. Ş. EYGİ’nin bu kelimeyi kasten değil zühulen kullanmış olmasını...
Ne yazık ki bu ihtimal zayıf...
Çünkü değerli muharrir buna benzer başka uydurmalar da kullanıyor: Mesela “Peygamber Efendimizin öğretileri” veya “İslam'ın temel öğretileri”demekte bir beis görmüyor...
“Peygamber Efendimizin öğretileri” ne demektir, onun doktrini mi var? “İslam'ın temel öğretileri” derken bir dinden mi bahsetmiş oluruz, yoksa bir felsefe cereyanından mı?

EYGİ Hoca bunları bizden daha iyi bilmiyor mu?..

 

10.02.2012

Bu yazı toplam 1434 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim