• İstanbul 16 °C
  • Ankara 15 °C

Öz Türkçeci değil misin?

C.Yakup ŞİMŞEK

Öz Türkçeci olan da olmayan da aşağıdaki cümleleri bir okusun. Okusun da TDK'nın Türkçemizi ne hâle getirmeye çalıştığını bir görsün. Görsün de kendi kendine şunu sorsun: "Ben öz Türkçeci miyim, değil miyim?.."
İşte Türkçenin 1930'larda, 1940'larda "baştan yaratılmak" istenen şeklinden örnekler:

ÖZ TÜRKÇE: Beğenik tapınçla uyrum, urunçla udunmayla yükünme durumunda edilir.
OSMANLICA:
Makbul olan ibâdetle tâat, vecd ile, huşû ve huzû hâlinde edilir.

ÖZ TÜRKÇE: Erkmen idi bu ömete yığılıma dek uzyönüm düşerge etsin.
OSMANLICA:
Kadir Mevlâ bu ümmete mahşere kadar hidâyet nasîb etsin.

ÖZ TÜRKÇE: Erkmen idi bu ömeti tü türeçten, ayırgadan, azınçtan, bozuttan barısın.
OSMANLICA: Kadir Mevlâ bu ümmeti her bid'atten, nifaktan, dalâletten, fesattan muhâfaza etsin.

ÖZ TÜRKÇE: Bu yedizin aytasında aytacımız ömeğe karacın ayırgayla bozuttan, kıyadan daha yeğinlikli, kötüğen bir eylev olduğundan ayıttı.
OSMANLICA:
Bu haftanın hutbesinde hatibimiz, cemâate, iftirânın nifakla fesattan, cinâyetten daha şiddetli, şerli bir fiil olduğundan bahsetti.

ÖZ TÜRKÇE: Aytarımızın verdiği ucara göre süel danışıtta kaytakları abayla güdeme tapşırlaması çıktı.
OSMANLICA: Muhâbirimizin verdiği habere göre askerî şûrâda, mürtecîleri dikkatle tâkîb etme tavsiyesi çıktı.

ÖZ TÜRKÇE: Angın yazmanlar, ökem oysusunda yazıta aldıkları betkelerde uzkes üsnomal ölgerler sayparlar.
OSMANLICA: Meşhur muharrirler hikmet vâdisinde kaleme aldıkları makaalelerde mutlaka hârikulâde vecîzeler sarf ederler.

ÖZ TÜRKÇE: Dizinleri bayık anağınızdan okumayı mı öneylersiniz?
OSMANLICA: Manzûmeleri muhakkak hâfızanızdan okumayı mı tercîh edersiniz?

ÖZ TÜRKÇE: Hükümenin duruştayda verdiği kölelik dilevcileri dinizleyemedi.
OSMANLICA: Hâkimin mahkemede verdiği mahkûmiyet, dâvâcıları tatmîn etmedi.

ÖZ TÜRKÇE: Geziç gezen süler, aybatlı kurağın okan dikilerinden birinin duracı yanında durup bir ömeğe bir öğütcene baktılar.
OSMANLICA: Devriye gezen askerler heybetli binânın muazzam sütunlarından birinin kaaidesi yanında durup bir cemâate bir vâize baktılar.

***
İmdi "Ben öz Türkçeciyim." diyene bir çift lâfım var:
"Yukarıya yazdığım ÖZ TÜRKÇE cümleleri -ki hâlis muhlis TDK îmâlâtı olan kelimelerle kurdum- anlamak için her birinin altındaki OSMANLICA sözlere mi baktın? O hâlde ya öz Türkçe câhili veyâ gaafilisin yâhut o yoldan çark etmişsin. Dâvâna sâhip çık...
"

"Ben öz Türkçeci değilim." diyene de bir çift lâfım olacak:
"Yukarıya yazdığım ÖZ TÜRKÇE cümleleri değil de OSMANLICA sözleri tercîh ediyorsun değil mi? Güzel! Evet, konuşup yazarken beğenik, tapınç, uyrum, urunç, angın, anak gibi -Dil Devrimcilerinin bile bilmediği- ölü uydurukları kullanmıyorsun. Gelgelelim açı, algı, anlam, araç, aşama, atama, ayrıcalık, bağımsız, başvuru, bay, bayan, belge, bilim, bilinç, birey, etki, kesin, koşul, ilgi, ilginç, olay, olumlu, savunmak, sorumlu, sınav, sorun, süreç, önemli, örneğin, özel, özellik, toplum, tüm, uygulama, zorunlu gibi yüzlerce uydurma kelimeyi kullanıyorsan öz Türkçecilerle -bir bakıma- aynı yoldasın demektir.
Senin farkın şu: Onlar Dil Devrimi'ni benimsiyorlar ama yarım yamalak bilip tatbîk ediyorlar; sen benimsemiyorsun ama nerdeyse onlar kadar tatbîk ediyorsun. Evet, lâfa gelince karşı çıktığın Devrim'e icraata gelince destek veriyorsun. O hâlde ya has Türkçe câhili veyâ gaafilisin yâhut o yoldan çark etmişsin. Dâvâna sâhip çık...
"

19.10.2013
Bu yazı toplam 2945 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 2
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim