Doksanlı yılların ortalarından beri zihnimin kayıt defterindedir Üzeyir Gündüz ismi… Soyadıyla hemhâl bir kişiliktir o… Çoğu zaman geceleri bile gündüz şavkıyla geçirir âdeta… Dur durak bilmez sanki… Kafasında kırk fikrin bir anda çaktığı bilgemeşrep bir fikir işçisi olduğu kadar usta bir kalem erbabıdır Üzeyir üstadımız…
Bundan başka bilinmesi lazım gelen bazı özellikleri de vardır onun; ilahiyatçı, öğretmen, idareci, çocuk edebiyatçısı… Her şeyden önce Ankara’nın çeşitli okullarında yıllarca öğretmenlik ve idarecilik yapmış, binlerce öğrenci yetiştirmiş bir hocadır Üzeyir Gündüz. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuk eğitimi ile ilgili birimlerinde görev almış, ilköğretime ait Türkçe kitaplarının metin yazarlığını yapmış, çocuk edebiyatçısı olarak yazı hayatını sürdürmüştür. Dahası, başarısını ödüllerle taçlandırmış; 1987 yılında Tek Kanatlı Güvercin isimli kitabıyla Kültür Bakanlığı’nın, 1998 yılında Yeni Kervan dergisinin çocuk edebiyatı ödülünü kazanmış; Türkiye Yazarlar Birliği’nce 2000 yılının çocuk edebiyatçısı seçilmiştir.
Üzeyir Gündüz’le tanışmamız
Büyük ihtimalle 1995 yılıydı. Bir hikâyesini okumuştum Üzeyir Gündüz’ün Diyanet Çocuk dergisinde… Hemen yanı başımızda, komşu odada, mesai arkadaşlarımız tarafından çıkarılan o meşhur dergide… Müthiş sarsıcı, okuyanı can evinden vurucu bir hikâyeydi bu; “Zavallı Babacığım” başlıklı dramatik öykü… Fukaralığın âdeta fokur fokur kaynadığı bir aile ocağında, işini kaybeden yapı ustası bir babanın çaresizliği ve bu çaresizliği çocuklarına hiç hissettirmeden aşmaya çalışması anlatılıyordu bu hikâyede…
Devamı: http://www.dunyabizim.com/portre/27118/yazdigi-cocuk-kitaplari-yasadigi-yillari-asti-uzeyir-gunduzun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.